Etimolojik kökeni Antik Yunanca'ya uzanan ‘diyalog' kavramının tam Türkçe karşılığı “düşünceyi takip etmek” şeklinde yorumlanabilse de, bugün kullandığımız haliyle iki ya da daha çok kişinin karşılıklı konuşması olarak tanımlanmaktadır. Herkesin görsel, işitsel veya dokunum yoluyla pratik yaşamın bir aracı olarak deneyimlediği diyalogun amacı, karşılıklı anlayış ve uyum arayışı olarak tariflenebilir. Hem bir değer, hem de bir olgu olarak dilin böylesine stratejik içerimlere sahip olmasının yanı sıra, uzlaşıyı arzulayan bu amaç karşılıklı bilgi paylaşımına, ortak güvene ve ahenge dayanır.
Birliktelik ve karşılıklı olma halini gerektiren bu eylemin olanakları ve taşıdığı potansiyeller değişen ve dönüşen bir yapıya sahiptir. Toplumdaki güç dengeleri, ahlakçı anlayışın toplumsal izleri veya sosyal güvensizlik hissi kurduğumuz iletişimlerde şüphesiz etkiye sahiptir.
Tüm bunlardan hareketle, aktivizmin içindeki kültürlerarası iletişimi, sosyal politikaların iyileştirilmesi ve kurumlar arası iş birliklerinin geliştirilmesi noktasında inşa edilen sosyal diyalog zemininde LGBTİ+'ların konumlarını, sanat aracılığıyla kurulan diyalogları, günden güne değişen diyalog kurma araç ve yöntemlerimizi, şiddetsiz iletişim teorisi ile aktivizme etkilerini ve queer ilişkilerdeki değişen güç dengeleriyle beraber yeni diyalog zeminlerine olan ihtiyacımızı Kaos GL Dergisi Diyalog dosyası ile birlikte tartışmaya açtık.
Etimolojik kökeni Antik Yunanca'ya uzanan ‘diyalog' kavramının tam Türkçe karşılığı “düşünceyi takip etmek” şeklinde yorumlanabilse de, bugün kullandığımız haliyle iki ya da daha çok kişinin karşılıklı konuşması olarak tanımlanmaktadır. Herkesin görsel, işitsel veya dokunum yoluyla pratik yaşamın bir aracı olarak deneyimlediği diyalogun amacı, karşılıklı anlayış ve uyum arayışı olarak tariflenebilir. Hem bir değer, hem de bir olgu olarak dilin böylesine stratejik içerimlere sahip olmasının yanı sıra, uzlaşıyı arzulayan bu amaç karşılıklı bilgi paylaşımına, ortak güvene ve ahenge dayanır.
Birliktelik ve karşılıklı olma halini gerektiren bu eylemin olanakları ve taşıdığı potansiyeller değişen ve dönüşen bir yapıya sahiptir. Toplumdaki güç dengeleri, ahlakçı anlayışın toplumsal izleri veya sosyal güvensizlik hissi kurduğumuz iletişimlerde şüphesiz etkiye sahiptir.
Tüm bunlardan hareketle, aktivizmin içindeki kültürlerarası iletişimi, sosyal politikaların iyileştirilmesi ve kurumlar arası iş birliklerinin geliştirilmesi noktasında inşa edilen sosyal diyalog zemininde LGBTİ+'ların konumlarını, sanat aracılığıyla kurulan diyalogları, günden güne değişen diyalog kurma araç ve yöntemlerimizi, şiddetsiz iletişim teorisi ile aktivizme etkilerini ve queer ilişkilerdeki değişen güç dengeleriyle beraber yeni diyalog zeminlerine olan ihtiyacımızı Kaos GL Dergisi Diyalog dosyası ile birlikte tartışmaya açtık.