"Cinayet! El okuyucusunun gördüğü buydu. Cinayet! Gecenin kendisi biliyordu sanki bunu, kulaklarında uluyan kasvetli rüzgar da. Sokakların karanlık köşeleri bununla doluydu. Evlerin çatılarından ona sırıtan buydu."
On dokuzuncu yüzyılın sivri kalemlerinden Oscar Wilde, bu kez Lord Arthur Savile'in Suçu ve Öbür Öyküler ile okur karşısında. İroniyle hicvi başarılı bir şekilde sentezleyen Oscar Wilde, bir yandan gerilim katıyor öykülerine bir yandansa güldürmeden edemiyor.
Hayaletlerin kol gezdiği ancak korkutucu unsurlar olarak kullanılmadığı, fantastik ögelerle bezenmiş, aynı anda hem hüzünlü hem de neşeli bir dünya yaratıyor. Farklı anlatıların ve kültürlerin etkisinde de kalan Oscar Wilde, Shakespeare'e de selam duruyor.
"Cinayet! El okuyucusunun gördüğü buydu. Cinayet! Gecenin kendisi biliyordu sanki bunu, kulaklarında uluyan kasvetli rüzgar da. Sokakların karanlık köşeleri bununla doluydu. Evlerin çatılarından ona sırıtan buydu."
On dokuzuncu yüzyılın sivri kalemlerinden Oscar Wilde, bu kez Lord Arthur Savile'in Suçu ve Öbür Öyküler ile okur karşısında. İroniyle hicvi başarılı bir şekilde sentezleyen Oscar Wilde, bir yandan gerilim katıyor öykülerine bir yandansa güldürmeden edemiyor.
Hayaletlerin kol gezdiği ancak korkutucu unsurlar olarak kullanılmadığı, fantastik ögelerle bezenmiş, aynı anda hem hüzünlü hem de neşeli bir dünya yaratıyor. Farklı anlatıların ve kültürlerin etkisinde de kalan Oscar Wilde, Shakespeare'e de selam duruyor.