"...Biz Lozan'daki konuşmalarımızda; milli davalarımızı ‘biz Türkler ve Kürtler' diye bir millet olarak müdafaa ettik ve kabul ettirdik." İsmet Paşa "TBMM Hükümeti, Türklerin olduğu kadar Kürtlerinde hükümetidir; çünkü Kürtlerin meşru temsilcileri Millet Meclisi'ne girmiştir ve Türk temsilcileriyle aynı ölçüde ülkenin hükümetine ve yönetimine katılmaktadırlar." Otuzlu yıllarda varlığı bile inkar edilip dili yasaklanan Kürtler, Lozan günlerinde dönemin başbakanı Rauf Bey'in deyişiyle "necip bir millet"ti. Lozan Barış Konferansı'na Türk Murahhas Heyeti'nin başkanı olarak katılan ve "Bitlisli bir Kürt" olan İsmet Paşa, konferansta; "Kürt soyu gibi üstün bir soy" kelimelerini bilerek ve seçerek kullanmıştı. İsmet Paşa'nın "soylu halk"ı çok değil, birkaç yıl sonra "Dağlı Türk" olarak anılacaktı. Bu çalışma, Lozan dönemini, görüşme ve tutanaklarını da vererek bir "hatırlatma"da bulunuyor. Yazar, Lozan'da bir Kürt temsiliyetinin sözkonusu olmadığını açıklığa kavuştururken, son yıllarda Lozan metninin "yeniden okunması" ve "azınlıkların korunması"nı düzenleyen maddelerinin Kürtlere de uygulanması gerektiği tartışmalarına açıklık getiriyor.
"...Biz Lozan'daki konuşmalarımızda; milli davalarımızı ‘biz Türkler ve Kürtler' diye bir millet olarak müdafaa ettik ve kabul ettirdik." İsmet Paşa "TBMM Hükümeti, Türklerin olduğu kadar Kürtlerinde hükümetidir; çünkü Kürtlerin meşru temsilcileri Millet Meclisi'ne girmiştir ve Türk temsilcileriyle aynı ölçüde ülkenin hükümetine ve yönetimine katılmaktadırlar." Otuzlu yıllarda varlığı bile inkar edilip dili yasaklanan Kürtler, Lozan günlerinde dönemin başbakanı Rauf Bey'in deyişiyle "necip bir millet"ti. Lozan Barış Konferansı'na Türk Murahhas Heyeti'nin başkanı olarak katılan ve "Bitlisli bir Kürt" olan İsmet Paşa, konferansta; "Kürt soyu gibi üstün bir soy" kelimelerini bilerek ve seçerek kullanmıştı. İsmet Paşa'nın "soylu halk"ı çok değil, birkaç yıl sonra "Dağlı Türk" olarak anılacaktı. Bu çalışma, Lozan dönemini, görüşme ve tutanaklarını da vererek bir "hatırlatma"da bulunuyor. Yazar, Lozan'da bir Kürt temsiliyetinin sözkonusu olmadığını açıklığa kavuştururken, son yıllarda Lozan metninin "yeniden okunması" ve "azınlıkların korunması"nı düzenleyen maddelerinin Kürtlere de uygulanması gerektiği tartışmalarına açıklık getiriyor.