Lüks ve Şiddet İbn Haldun'da Tahakküm ve Direniş

Stok Kodu:
9789750519314
Boyut:
13.00x19.50
Sayfa Sayısı:
253
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2016-04
Çeviren:
Melike Işık Durmaz
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
%15 indirimli
54,00
45,90
9789750519314
655764
Lüks ve Şiddet
Lüks ve Şiddet İbn Haldun'da Tahakküm ve Direniş
45.90

Bugün Ortaçağ İslam düşünürü ve tarihçi İbn Haldun'u okumak ne anlama geliyor? Devlete, iktidarın yükseliş ve çöküşüne, devrimlere ve toplumların birlik duygusunun gücüne dair saptamalarını, İslam coğrafyasında ve ötesinde cereyan eden çatışma ve krizleri anlamak için bir anahtar olarak kullanabilir miyiz? İktidarların ve toplumların şiddet sarmalına sürüklenerek çökmeleri kaçınılmaz bir yazgı mıdır? Ortadoğu tarihi ve şiddet üzerine araştırmalarıyla tanınan Hamit Bozarslan, “Med 21 Programı İbn Haldun Ödülü”ne layık görülen Lüks ve Şiddet, İbn Haldun'da Tahakküm ve Direniş adlı bu çalışmasında, iktidar ve medeniyet kavramlarına İslâm coğrafyasının en önemli düşünürlerinden İbn Haldun'un gözüyle bakıyor. İbn Halduncu siyaset felsefesini tahakküm ve direniş diyalektiği üzerinden, Machiavelli, Pareto, Toynbee gibi Avrupalı düşünürlerle karşılaştırarak yorumlayan Bozarslan, aynı zamanda onun medeniyet kuramının barındırdığı çıkmazlara ve umutlara işaret ediyor.

İbn Haldun'un önerdiği model, incelemenin merkezine çelişkiyi koyar: Kent, şiddet olmadan kurulamaz ama varlığını onunla birlikte de sürdüremez. Çoğunlukla sert ve vahşi bir kurucu güç tarafından ele geçirilip ehlileştirilen kent, başka birtakım güç arzularını doğurur; bu arzular kent için her zaman ölümcül olmasa da, onu sürekli mücadelenin içinde tutar. İktidar sistemli hale geldikçe, kent de gitgide sistemli bir şiddet üretmeye başlar. Çöküş söz konusu olmasa bile, zamanının büyük bir bölümünü ister istemez bizzat üreticisi ve kurbanı olduğu bir şiddeti engellemeye vakfeder.

Bugün Ortaçağ İslam düşünürü ve tarihçi İbn Haldun'u okumak ne anlama geliyor? Devlete, iktidarın yükseliş ve çöküşüne, devrimlere ve toplumların birlik duygusunun gücüne dair saptamalarını, İslam coğrafyasında ve ötesinde cereyan eden çatışma ve krizleri anlamak için bir anahtar olarak kullanabilir miyiz? İktidarların ve toplumların şiddet sarmalına sürüklenerek çökmeleri kaçınılmaz bir yazgı mıdır? Ortadoğu tarihi ve şiddet üzerine araştırmalarıyla tanınan Hamit Bozarslan, “Med 21 Programı İbn Haldun Ödülü”ne layık görülen Lüks ve Şiddet, İbn Haldun'da Tahakküm ve Direniş adlı bu çalışmasında, iktidar ve medeniyet kavramlarına İslâm coğrafyasının en önemli düşünürlerinden İbn Haldun'un gözüyle bakıyor. İbn Halduncu siyaset felsefesini tahakküm ve direniş diyalektiği üzerinden, Machiavelli, Pareto, Toynbee gibi Avrupalı düşünürlerle karşılaştırarak yorumlayan Bozarslan, aynı zamanda onun medeniyet kuramının barındırdığı çıkmazlara ve umutlara işaret ediyor.

İbn Haldun'un önerdiği model, incelemenin merkezine çelişkiyi koyar: Kent, şiddet olmadan kurulamaz ama varlığını onunla birlikte de sürdüremez. Çoğunlukla sert ve vahşi bir kurucu güç tarafından ele geçirilip ehlileştirilen kent, başka birtakım güç arzularını doğurur; bu arzular kent için her zaman ölümcül olmasa da, onu sürekli mücadelenin içinde tutar. İktidar sistemli hale geldikçe, kent de gitgide sistemli bir şiddet üretmeye başlar. Çöküş söz konusu olmasa bile, zamanının büyük bir bölümünü ister istemez bizzat üreticisi ve kurbanı olduğu bir şiddeti engellemeye vakfeder.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat