Yüreginin kapısını bizlere "hangi acıya yetişeceğini bilemeyince yürek, durup kendine çöktü." Dizesiyle açıyor Aziz Aytaş ve sonsanıda bizleri bu yürekte biriktirdiği acı öfke: umut ve sevgiye tanıklığı yaptırırken ellirimizden tutup bu yüreğe yağmış, bu yürekte birikmişleri gezdirir gibi değil de o yağmış ve birikmişlerden alınmış minimize edilmiş, tarazlanmış bi nevi kartoplarına döndürülmüş acı, öfke; umut ve sevgi toplarını yüzümüze, yüreğimize ve beynimize çarptırarak yapıyor.
Aziz Aytaş'ın şiiri; dile takılmayan, kendini unutturmayan bir şiir.
Yüreginin kapısını bizlere "hangi acıya yetişeceğini bilemeyince yürek, durup kendine çöktü." Dizesiyle açıyor Aziz Aytaş ve sonsanıda bizleri bu yürekte biriktirdiği acı öfke: umut ve sevgiye tanıklığı yaptırırken ellirimizden tutup bu yüreğe yağmış, bu yürekte birikmişleri gezdirir gibi değil de o yağmış ve birikmişlerden alınmış minimize edilmiş, tarazlanmış bi nevi kartoplarına döndürülmüş acı, öfke; umut ve sevgi toplarını yüzümüze, yüreğimize ve beynimize çarptırarak yapıyor.
Aziz Aytaş'ın şiiri; dile takılmayan, kendini unutturmayan bir şiir.