Luvi Uygarlığı - Anadolu ve Ege Arasında Kimlik, Kültür, Dil, Din (Cilt 1)

Stok Kodu:
9786054979936
Boyut:
16.00x24.00
Sayfa Sayısı:
288
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2018-03
Çeviren:
Kıyal Eresen
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
%20 indirimli
95,00
76,00
9786054979936
536003
Luvi Uygarlığı - Anadolu ve Ege Arasında Kimlik, Kültür, Dil, Din (Cilt 1)
Luvi Uygarlığı - Anadolu ve Ege Arasında Kimlik, Kültür, Dil, Din (Cilt 1)
76.00

Luvilere ilk olarak antik Anadolu medeniyetlerini inceleyen akademis­yenler ilgi duymuştur. Luviler, daha gösterişli komşuları Hititler üzerine yo­ğunlaşan akademik söylemlerde on yıllar boyunca mütevazı bir yer edinmiş olmalarına rağmen, bu durum artık değişmektedir.

Hititolojik araştırmalardaki önemine karşın, Luviler üzerine yapılan tar­tışmalar Anadolu araştırmacılarının çevreleriyle sınırlı değildir. Luvi dilinin en yakın akrabaları olan Likya ve Karya dillerinin kanıtlarına hiçbir zaman Hattuşaş hükümdarlığı altına girmemiş Güneydoğu Anadolu'da birinci bin­yıldaki alfabetik geçişte rastlanmıştır. Anadolu'nun batısında, başkenti Aba­sa/Efes'te bulunan bağımsız Tunç Çağı Krallığı Arzava'nın hükümdarları Luvice ya da Luviceye oldukça yakın isimler taşımaktaydı. Luvice bir ezgide, herkesçe olmasa da yaygın olarak Tunç Çağı Truva'sıyla özdeşleştirilen Wi­lusa'dan dönmekte olan bir kişiden bahsedilir. Grekçede Luviceden alınan birtakım sözcükler bulunmaktadır, üzerlerinde Anadolu hiyeroglifinin kul­lanıldığı objeler ise hem Truva hem de Miletus'ta bulunmuştur.

Bu objelerin her iki bölgeye de dışarıdan getirilmiş olduğu ihtimali olmasına rağmen, Batı Anadolu'da doğal yerlerinde bulunan birtakım grafiti ve kaya kabartmaları açıkça Anadolu hiyeroglifi ile yazılmıştır. Bütün bu bulgular Luvilerin Batı Anadolu'da, Miken ülkesinin ya­kın çevresindeki somut varlığına işaret eder. Birtakım başka savlar da bu tezdeki boşlukları doldurmak üzere kullanılmıştır. İlk olarak, Hitit Kanunla­rı'nın son sürümünde Arzava'nın bir noktada yer adı olan Luviya'nın yerine kullanıldığı uzun zaman önce gözlemlenmiştir. Bazı akademisyenler bunu Luviya ve Arzava'nın özdeş olduğunun kanıtı olarak değerlendirmiş, bu da onları Luviya yurdunu Anadolu'nun batı kısmında aramaya sevk etmiştir. Ancak görünen o ki Luviler tüm Anadulu'ya ve hatta daha ötesine de yayılmıştır.

Luvi kültürü ve “Luvi kimlikleri” şu anda oldukça ilginç bir alan niteliği taşır ve uzun yıllar boyu böyle olmaya devam edeceğine dair güvenimiz sonsuzdur.

Luvilere ilk olarak antik Anadolu medeniyetlerini inceleyen akademis­yenler ilgi duymuştur. Luviler, daha gösterişli komşuları Hititler üzerine yo­ğunlaşan akademik söylemlerde on yıllar boyunca mütevazı bir yer edinmiş olmalarına rağmen, bu durum artık değişmektedir.

Hititolojik araştırmalardaki önemine karşın, Luviler üzerine yapılan tar­tışmalar Anadolu araştırmacılarının çevreleriyle sınırlı değildir. Luvi dilinin en yakın akrabaları olan Likya ve Karya dillerinin kanıtlarına hiçbir zaman Hattuşaş hükümdarlığı altına girmemiş Güneydoğu Anadolu'da birinci bin­yıldaki alfabetik geçişte rastlanmıştır. Anadolu'nun batısında, başkenti Aba­sa/Efes'te bulunan bağımsız Tunç Çağı Krallığı Arzava'nın hükümdarları Luvice ya da Luviceye oldukça yakın isimler taşımaktaydı. Luvice bir ezgide, herkesçe olmasa da yaygın olarak Tunç Çağı Truva'sıyla özdeşleştirilen Wi­lusa'dan dönmekte olan bir kişiden bahsedilir. Grekçede Luviceden alınan birtakım sözcükler bulunmaktadır, üzerlerinde Anadolu hiyeroglifinin kul­lanıldığı objeler ise hem Truva hem de Miletus'ta bulunmuştur.

Bu objelerin her iki bölgeye de dışarıdan getirilmiş olduğu ihtimali olmasına rağmen, Batı Anadolu'da doğal yerlerinde bulunan birtakım grafiti ve kaya kabartmaları açıkça Anadolu hiyeroglifi ile yazılmıştır. Bütün bu bulgular Luvilerin Batı Anadolu'da, Miken ülkesinin ya­kın çevresindeki somut varlığına işaret eder. Birtakım başka savlar da bu tezdeki boşlukları doldurmak üzere kullanılmıştır. İlk olarak, Hitit Kanunla­rı'nın son sürümünde Arzava'nın bir noktada yer adı olan Luviya'nın yerine kullanıldığı uzun zaman önce gözlemlenmiştir. Bazı akademisyenler bunu Luviya ve Arzava'nın özdeş olduğunun kanıtı olarak değerlendirmiş, bu da onları Luviya yurdunu Anadolu'nun batı kısmında aramaya sevk etmiştir. Ancak görünen o ki Luviler tüm Anadulu'ya ve hatta daha ötesine de yayılmıştır.

Luvi kültürü ve “Luvi kimlikleri” şu anda oldukça ilginç bir alan niteliği taşır ve uzun yıllar boyu böyle olmaya devam edeceğine dair güvenimiz sonsuzdur.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat