Jack London'un 1911 yılında yayınladığı, ırkçılık, kadın özgürlüğü ve insan ruhunun gücünün sınırları gibi birçok temaya parmak basan romanı Macera; sıcak, nemli bir cehennem “setinde,” dizanteri ile tifonun kol kola ölüm dansı yaptığı, insan yiyen vahşi yerlilerin yırtıcı hayvanlardan hiçbir farkının olmadığı ürkütücü Solomon Adaları'nda geçiyor. Macera, popüler serüven romanları türünün tipik motiflerini ve gerilimlerini taşıyor. London'ın “felsefi sorunu” olan doğa-insan mücadelesi burada da alt metin olarak var. Öte yandan bu mücadelede kadın, hem doğanın bir parçası hem de sosyal alana hâkim olan bir örgütleyici olarak erkeğin önüne geçiyor.
Jack London'un 1911 yılında yayınladığı, ırkçılık, kadın özgürlüğü ve insan ruhunun gücünün sınırları gibi birçok temaya parmak basan romanı Macera; sıcak, nemli bir cehennem “setinde,” dizanteri ile tifonun kol kola ölüm dansı yaptığı, insan yiyen vahşi yerlilerin yırtıcı hayvanlardan hiçbir farkının olmadığı ürkütücü Solomon Adaları'nda geçiyor. Macera, popüler serüven romanları türünün tipik motiflerini ve gerilimlerini taşıyor. London'ın “felsefi sorunu” olan doğa-insan mücadelesi burada da alt metin olarak var. Öte yandan bu mücadelede kadın, hem doğanın bir parçası hem de sosyal alana hâkim olan bir örgütleyici olarak erkeğin önüne geçiyor.