“...Bu dünyada yaptığımız şeylerin her birisi nihai amaca ulaşmak için attığımız adımlarken, amacımızın ismi de tahmin edebileceğiniz gibi mutluluktur; en azından çoğumuz için öyle. Bazıları da kendi mutluluklarını bir kenara bırakıp dünyanın var olmasının bir gerekliliği olarak burada olduğumuzu iddia eder. Kastettikleri şey, kendimiz için değil de dünya için yaşamamız gerektiğidir. Aslında ikisi içinde yaşamak kavramını açıklamak gerekirse şöyle söyleyebiliriz. İlk etapta kendimiz için yaşasak da dünyanın iyiliği hepimizin hayrına olacağı için otomatikman onun uğruna da bir şeyler yapmaktan alıkoyamayız kendimizi. Böyle bakıldığında, bir ara kendimize mutluluğu bulup bulmadığımızı ve eğer bulamadıysak da bunun nedenini sormalıyız ki varoluşsal sorgularımızda ayrıştığımız gibi belki de bu dünyada mutluluğu ararken de yanlış varsayımlar üzerine kafa kaplatıyoruzdur ne dersiniz?...”
“...Bu dünyada yaptığımız şeylerin her birisi nihai amaca ulaşmak için attığımız adımlarken, amacımızın ismi de tahmin edebileceğiniz gibi mutluluktur; en azından çoğumuz için öyle. Bazıları da kendi mutluluklarını bir kenara bırakıp dünyanın var olmasının bir gerekliliği olarak burada olduğumuzu iddia eder. Kastettikleri şey, kendimiz için değil de dünya için yaşamamız gerektiğidir. Aslında ikisi içinde yaşamak kavramını açıklamak gerekirse şöyle söyleyebiliriz. İlk etapta kendimiz için yaşasak da dünyanın iyiliği hepimizin hayrına olacağı için otomatikman onun uğruna da bir şeyler yapmaktan alıkoyamayız kendimizi. Böyle bakıldığında, bir ara kendimize mutluluğu bulup bulmadığımızı ve eğer bulamadıysak da bunun nedenini sormalıyız ki varoluşsal sorgularımızda ayrıştığımız gibi belki de bu dünyada mutluluğu ararken de yanlış varsayımlar üzerine kafa kaplatıyoruzdur ne dersiniz?...”