Yokluktan kıpırdandım, nefes nefese süründüm zamana. Soğuk, havasız ve kirli toprağa karıştım. İnce bir yol açtım kendime, köküne ulaştım. Oradan ışığa, oradan da gövdene vardım. Yapraklarından yaşamını soludum. Ben buraya çok uzun bir yoldan geldim; yalnızlığımdan. “Hayat, karşında isteklerini dinleyip, not edip sonrasında kahkahalar eşliğinde yakarmış o kâğıdı. Sen ise torpilli bir çocukla kavga etmiş, haklı olmana rağmen haksız bulunmuş tek ayak tahtada beklerdin. Mükâfatın ise kırılmış bir gurur, artık ayakta durmaktan veya durur gibi yapmaktan yorulmuş bir vücuttur.”
Yokluktan kıpırdandım, nefes nefese süründüm zamana. Soğuk, havasız ve kirli toprağa karıştım. İnce bir yol açtım kendime, köküne ulaştım. Oradan ışığa, oradan da gövdene vardım. Yapraklarından yaşamını soludum. Ben buraya çok uzun bir yoldan geldim; yalnızlığımdan. “Hayat, karşında isteklerini dinleyip, not edip sonrasında kahkahalar eşliğinde yakarmış o kâğıdı. Sen ise torpilli bir çocukla kavga etmiş, haklı olmana rağmen haksız bulunmuş tek ayak tahtada beklerdin. Mükâfatın ise kırılmış bir gurur, artık ayakta durmaktan veya durur gibi yapmaktan yorulmuş bir vücuttur.”