Makâmât-ı Harîrî klasik Arap edebiyatının en meşhur hikâye külliyatlarından biridir. Aynı zamanda bir dil âlimi olan Harîrî tarafından 12. yüzyılda kaleme alınan eser, edebî değerinin yanında yazıldığı dönemin toplum hayatı ve insan psikolojisi üzerine çarpıcı tespitler de barındırmaktadır. İslam dünyasında zaten tanınan Makâmât, 18. yüzyıldan itibaren birçok Batı diline de çevrilmiştir. Eser, Osmanlı âlimleri tarafından erken dönemlerden itibaren özellikle dil, lugat ve belagat konularında kaynak olarak kullanılmış, 18. yüzyıldan itibaren Türkçe şerhleri ve tercümeleri ortaya konmuştur. Fakat bugüne kadar maalesef Harîrî ve Makâmât'ının klasik Türk edebiyatındaki yeri veya Makâmât'ın Türkçe tercüme ve şerhleri hakkında kapsayıcı bir çalışma yapılmamıştı. Seda Kurt, hem son döneme ait olmakla beraber eserin en kapsamlı ve detaylı şerhi konumundaki Manastırlı Dâniş Ahmed Efendi'nin Makâmât-ı Edebiyye-i Harîriyye Şerhi'ni farklı açılardan metne yaklaştığı bir incelemeyle beraber yayına hazırlamış hem de Arap edebiyatının bu temel eserini Türkçe tercümeleri, şerhleri ve Türk edebiyatındaki yeri ve algısı bakımından kapsamlı bir değerlendirmeyle ilgililerin istifadesine sunmuştur.
Makâmât-ı Harîrî klasik Arap edebiyatının en meşhur hikâye külliyatlarından biridir. Aynı zamanda bir dil âlimi olan Harîrî tarafından 12. yüzyılda kaleme alınan eser, edebî değerinin yanında yazıldığı dönemin toplum hayatı ve insan psikolojisi üzerine çarpıcı tespitler de barındırmaktadır. İslam dünyasında zaten tanınan Makâmât, 18. yüzyıldan itibaren birçok Batı diline de çevrilmiştir. Eser, Osmanlı âlimleri tarafından erken dönemlerden itibaren özellikle dil, lugat ve belagat konularında kaynak olarak kullanılmış, 18. yüzyıldan itibaren Türkçe şerhleri ve tercümeleri ortaya konmuştur. Fakat bugüne kadar maalesef Harîrî ve Makâmât'ının klasik Türk edebiyatındaki yeri veya Makâmât'ın Türkçe tercüme ve şerhleri hakkında kapsayıcı bir çalışma yapılmamıştı. Seda Kurt, hem son döneme ait olmakla beraber eserin en kapsamlı ve detaylı şerhi konumundaki Manastırlı Dâniş Ahmed Efendi'nin Makâmât-ı Edebiyye-i Harîriyye Şerhi'ni farklı açılardan metne yaklaştığı bir incelemeyle beraber yayına hazırlamış hem de Arap edebiyatının bu temel eserini Türkçe tercümeleri, şerhleri ve Türk edebiyatındaki yeri ve algısı bakımından kapsamlı bir değerlendirmeyle ilgililerin istifadesine sunmuştur.