Tüketim sadece insanların gündelik hayatında fiziki ihtiyaçlarını karşılamak için güdülerine göre hareket ettiği bir eylem mi yoksa geçici hazlarını sağlamak için başvurdukları bir sosyal arınma aracı mıdır? Tüketiciler üretimi belirleyen ve bilinçli satın alan rasyonel bireyler midir yoksa şirketlerin ve markaların istediği düzene ayak uyduran, reklamcılık endüstrisinin pasif özneleri midir? Tüketim ürünlerine ne tür anlamlar yüklenmekte ve hangi amaçlarla satın alınmaktadır? Tüketimin sosyal kodları nelerdir ve bu sosyal kodlar bireylerin gündelik yaşamlarını nasıl etkilemektedir?
Tüketim - reklam - hegemonya ilişkisini disiplinler arası bağlamda betimleyici ve eleştirel yöntemle ele alan bu kitapta bireylerin, ihtiyaç duymadıkları nesneleri/ürünleri nasıl arzuladıkları, bir denetim mekanizması olarak reklamların insanların tüketim pratiklerini nasıl yönettiği geniş bir bakış açısıyla irdeleniyor. Kitap ayrıca, hem bireyin bir tüketici olarak kendisini tanıması ve yeniden keşfetmesi hem de reklam endüstrisindeki aktörlerin mesajlarını oluşturmasında yardımcı olması açısından özgün bir araştırmayı sunuyor. Yoğun bir emek ürünü olan kitap, tüketim olgusunu düşünsel birikimle anlama, kavrama ve sorgulamada rehber olma özelliği taşırken, tüketimin sosyolojik kodlarını da çözmeye davet ediyor.
Tüketim sadece insanların gündelik hayatında fiziki ihtiyaçlarını karşılamak için güdülerine göre hareket ettiği bir eylem mi yoksa geçici hazlarını sağlamak için başvurdukları bir sosyal arınma aracı mıdır? Tüketiciler üretimi belirleyen ve bilinçli satın alan rasyonel bireyler midir yoksa şirketlerin ve markaların istediği düzene ayak uyduran, reklamcılık endüstrisinin pasif özneleri midir? Tüketim ürünlerine ne tür anlamlar yüklenmekte ve hangi amaçlarla satın alınmaktadır? Tüketimin sosyal kodları nelerdir ve bu sosyal kodlar bireylerin gündelik yaşamlarını nasıl etkilemektedir?
Tüketim - reklam - hegemonya ilişkisini disiplinler arası bağlamda betimleyici ve eleştirel yöntemle ele alan bu kitapta bireylerin, ihtiyaç duymadıkları nesneleri/ürünleri nasıl arzuladıkları, bir denetim mekanizması olarak reklamların insanların tüketim pratiklerini nasıl yönettiği geniş bir bakış açısıyla irdeleniyor. Kitap ayrıca, hem bireyin bir tüketici olarak kendisini tanıması ve yeniden keşfetmesi hem de reklam endüstrisindeki aktörlerin mesajlarını oluşturmasında yardımcı olması açısından özgün bir araştırmayı sunuyor. Yoğun bir emek ürünü olan kitap, tüketim olgusunu düşünsel birikimle anlama, kavrama ve sorgulamada rehber olma özelliği taşırken, tüketimin sosyolojik kodlarını da çözmeye davet ediyor.