Bir ucunda Tanrı'nın, bir diğerinde ölümün gölgesinin yer aldığı bir ringde kum torbasına dönen bir kahramanın yaşama tutunma hikâyesi: Makul Bir Saatte Yeniden Uyansam. Kendi adına kayıtlı bir hesaptan e-postalar almaya başlayınca Tanrı'yı aramaya koyulan tanrıtanımaz bir adamın absürt mücadelesi ya da ağızla başlayıp yürekle son bulan bir macera, bir çağın özeti.
Amerikan edebiyatının genç yeteneklerinden Joshua Ferris, Man Booker'a aday olan bu romanda aynayı bugünün insanlarına tutuyor ve hayli tanıdık bir mizansen dahilinde çağdaş yaşamın dibine vurmanın ne demek olduğunu esprili bir dille anlatıyor. Kendi aklından medet umacağına akıllı telefonuna sığınanlar, sıkıntıya düştüklerinde alışverişle avunanlar ve sürüden ayrılınca kurtlara yem olanlar Ferris'in kaleminde akla hayale sığmayacak noktalara savruluyor ve varoluş başlı başına bir komediye dönüşüyor. Makul Bir Saatte Yeniden Uyansam, kadim bir dine mensup olduğunu öğrenen bir ateistin Tanrı ve çağın saçmalığıyla imtihanından yola çıkarak zorlu bir soru soruyor: Eninde sonunda öleceksek eğer, niçin yaşıyoruz?
Sahi, niçin yaşıyoruz?
Bir ucunda Tanrı'nın, bir diğerinde ölümün gölgesinin yer aldığı bir ringde kum torbasına dönen bir kahramanın yaşama tutunma hikâyesi: Makul Bir Saatte Yeniden Uyansam. Kendi adına kayıtlı bir hesaptan e-postalar almaya başlayınca Tanrı'yı aramaya koyulan tanrıtanımaz bir adamın absürt mücadelesi ya da ağızla başlayıp yürekle son bulan bir macera, bir çağın özeti.
Amerikan edebiyatının genç yeteneklerinden Joshua Ferris, Man Booker'a aday olan bu romanda aynayı bugünün insanlarına tutuyor ve hayli tanıdık bir mizansen dahilinde çağdaş yaşamın dibine vurmanın ne demek olduğunu esprili bir dille anlatıyor. Kendi aklından medet umacağına akıllı telefonuna sığınanlar, sıkıntıya düştüklerinde alışverişle avunanlar ve sürüden ayrılınca kurtlara yem olanlar Ferris'in kaleminde akla hayale sığmayacak noktalara savruluyor ve varoluş başlı başına bir komediye dönüşüyor. Makul Bir Saatte Yeniden Uyansam, kadim bir dine mensup olduğunu öğrenen bir ateistin Tanrı ve çağın saçmalığıyla imtihanından yola çıkarak zorlu bir soru soruyor: Eninde sonunda öleceksek eğer, niçin yaşıyoruz?
Sahi, niçin yaşıyoruz?