Dünyada eşi görülmemiş siyasi cezaların örnekleri Osmanlı Türklerine İngilizler'den geldi… Malta adasında…
İngilizler Malta'da Cenevizliler'den kalan kalelerini Osmanlının sivil ve asker esirleri için denizle çevrili cezaevi yaptılar. Cezalar yalnızca Türkler için değildi. Binlerce Alman, Macar, Bulgar esir bulunuyordu. Almanların dünyaca ünlü korsan gemisi Emden'in esir kadrosunu da Ada'ya getirdiler. İngilizlerin en merak ettikleri konuların başında denizlerin korsanı Almanlar ile çöllerin ve sahraların korsanı Türklerin birlikte nasıl yaşayabilecekleri geliyordu.
Malta'nın asıl ödevi İstanbul'dan Anadolu'ya geçerek, Türk milli kurtuluş kavgasına faydalı olabilecek kişilerin hizmet alanından uzak tutulması tedbiri oldu. Ada'nın en önemli esiri Teşkilat-ı Mahsusa'nın Başkanı Eşref Sencer Kuşçubaşı idi. Eşref Bey ağır yaralı olarak esir düşmüş, üç aylık esaret hayatından sonra Mısır'da Kasr-ül Nil Kışlası'ndan alınarak İngiliz savaş gemilerinin gözetiminde İsmailiye gemisiyle Malta'ya getirilmişti. İngiliz makamlarınca bilinen kişiliği dolayısıyla ‘'esaret hayatı boyunca dikkat ve özen gösterilmesi'' ayrıca Malta yönetimine tebliğ edilmişti.
İngilizlerin kişiliklerine çok değer verdikleri esirler için özel odalar bulunuyordu. Bunların içinde İttihad ve Terakki üyeleri ile Padişah Vahidüddin tarafından sürülen siyasi kişiler bulunuyordu.
Bugün ise Akdeniz'de binlerce turistin uğrağı ve önemli bir turizm merkezi sayılan Malta'da; Osmanlı'dan kalan camiler ve anıtlar, Valetta Şatosu ile birlikte ufka bakan manzarasından adeta esaret hayatları boyunca vatanlarını düşünen Türk esirlerini anlatmaktadır.
Dünyada eşi görülmemiş siyasi cezaların örnekleri Osmanlı Türklerine İngilizler'den geldi… Malta adasında…
İngilizler Malta'da Cenevizliler'den kalan kalelerini Osmanlının sivil ve asker esirleri için denizle çevrili cezaevi yaptılar. Cezalar yalnızca Türkler için değildi. Binlerce Alman, Macar, Bulgar esir bulunuyordu. Almanların dünyaca ünlü korsan gemisi Emden'in esir kadrosunu da Ada'ya getirdiler. İngilizlerin en merak ettikleri konuların başında denizlerin korsanı Almanlar ile çöllerin ve sahraların korsanı Türklerin birlikte nasıl yaşayabilecekleri geliyordu.
Malta'nın asıl ödevi İstanbul'dan Anadolu'ya geçerek, Türk milli kurtuluş kavgasına faydalı olabilecek kişilerin hizmet alanından uzak tutulması tedbiri oldu. Ada'nın en önemli esiri Teşkilat-ı Mahsusa'nın Başkanı Eşref Sencer Kuşçubaşı idi. Eşref Bey ağır yaralı olarak esir düşmüş, üç aylık esaret hayatından sonra Mısır'da Kasr-ül Nil Kışlası'ndan alınarak İngiliz savaş gemilerinin gözetiminde İsmailiye gemisiyle Malta'ya getirilmişti. İngiliz makamlarınca bilinen kişiliği dolayısıyla ‘'esaret hayatı boyunca dikkat ve özen gösterilmesi'' ayrıca Malta yönetimine tebliğ edilmişti.
İngilizlerin kişiliklerine çok değer verdikleri esirler için özel odalar bulunuyordu. Bunların içinde İttihad ve Terakki üyeleri ile Padişah Vahidüddin tarafından sürülen siyasi kişiler bulunuyordu.
Bugün ise Akdeniz'de binlerce turistin uğrağı ve önemli bir turizm merkezi sayılan Malta'da; Osmanlı'dan kalan camiler ve anıtlar, Valetta Şatosu ile birlikte ufka bakan manzarasından adeta esaret hayatları boyunca vatanlarını düşünen Türk esirlerini anlatmaktadır.