Günümüz dünyasında insanın bastığı yerin toprak değil teknik bir zemin olması Heidegger'e göre çağımızda insanın "Varlığa olan bağını" yitirmiş olduğunun göstergesidir. Bu durumun aslı yurtsuzluktur. Çağımızsa insan durumunu böyle saptayan Heidegger'in temel sorunu, insanı kendi temelinden / toprağından böylesine uzağa atan bu teknik dünya içerisinde insanın yeniden temeline / Varlığa yakın olabilmesi için bir "yol" ne olabilir sorusunu yanıtlayabilmektir. Böyle bir soru çağının ve yaşadığı dünyanın sorunlarına ilgisiz kalamayan bir filozofun sorududur.
Heidegger'in çıkış yolu olarak önerdiği yol, "yola çıkmak"tır. Sorunun büyüklüğünün ve çözümün zorunluğunun farkında olmakla birlikte o, bir "hazırlanma" girişiminin, bir "denemeye" girişmenin belki işe yarayabileceği düşüncesindedir. Ona göre bunu yapabilmek için ilkin, bugüne kadar "düşünülende" düşünülmemiş olanın ve böylece neyin düşünülmesi gerektiğinin gösterilmesi işine girişilmelidir.
Günümüz dünyasında insanın bastığı yerin toprak değil teknik bir zemin olması Heidegger'e göre çağımızda insanın "Varlığa olan bağını" yitirmiş olduğunun göstergesidir. Bu durumun aslı yurtsuzluktur. Çağımızsa insan durumunu böyle saptayan Heidegger'in temel sorunu, insanı kendi temelinden / toprağından böylesine uzağa atan bu teknik dünya içerisinde insanın yeniden temeline / Varlığa yakın olabilmesi için bir "yol" ne olabilir sorusunu yanıtlayabilmektir. Böyle bir soru çağının ve yaşadığı dünyanın sorunlarına ilgisiz kalamayan bir filozofun sorududur.
Heidegger'in çıkış yolu olarak önerdiği yol, "yola çıkmak"tır. Sorunun büyüklüğünün ve çözümün zorunluğunun farkında olmakla birlikte o, bir "hazırlanma" girişiminin, bir "denemeye" girişmenin belki işe yarayabileceği düşüncesindedir. Ona göre bunu yapabilmek için ilkin, bugüne kadar "düşünülende" düşünülmemiş olanın ve böylece neyin düşünülmesi gerektiğinin gösterilmesi işine girişilmelidir.