Farklı din ve kültürlerin arasında kalmış, imkânsız görünen, acı, ama bir o kadar da yaşama umudu veren aşklarının ardından koşan iki gencin hikayesi “Martin ile Gülsüm”.
Diyarbakır'dan İstanbul'a göç eden genç kadın Gülsüm, hayatını beklentisiz ve umutsuzca yaşarken Martin'e rastlar. Martin görür görmez âşık olur Gülsüm'e. Hayatlarındaki her şeyi feda edebilecek kadar saf bir aşkın içinde töre ve ayrımcılıkla savaşmaya çalışırlar.
Martin ve Gülsüm yaşadıkları acılara ve zulümlere karşın aşklarını ayakta tutup yeni bir hayata yelken açabilmek için inanılmaz bir mücadele veriyorlar.
Hüseyin Çelik, ilk eseri “Martin ile Gülsüm”de saf aşkın kapılarını aralayıp, aşkın her şeyden üstün olduğunu çarpıcı bir şekilde anlatıyor.
Farklı din ve kültürlerin arasında kalmış, imkânsız görünen, acı, ama bir o kadar da yaşama umudu veren aşklarının ardından koşan iki gencin hikayesi “Martin ile Gülsüm”.
Diyarbakır'dan İstanbul'a göç eden genç kadın Gülsüm, hayatını beklentisiz ve umutsuzca yaşarken Martin'e rastlar. Martin görür görmez âşık olur Gülsüm'e. Hayatlarındaki her şeyi feda edebilecek kadar saf bir aşkın içinde töre ve ayrımcılıkla savaşmaya çalışırlar.
Martin ve Gülsüm yaşadıkları acılara ve zulümlere karşın aşklarını ayakta tutup yeni bir hayata yelken açabilmek için inanılmaz bir mücadele veriyorlar.
Hüseyin Çelik, ilk eseri “Martin ile Gülsüm”de saf aşkın kapılarını aralayıp, aşkın her şeyden üstün olduğunu çarpıcı bir şekilde anlatıyor.