Bir varmış bir yokmuş.
Evvel zaman içinde uzak bir ülkede yaşayan küçük bir
çocuk varmış. Bu çocuk oyun oynamayı, annesini, babasını, evini, okulunu, oyuncaklarını çok severmiş ama, en çok her gece yatağına yattığında uykudan önce dinlediği masalları severmiş. Dinlediği her masal onu hayaller dünyasına götürürmüş. Bu dünyada her hayal gerçekleşebilirmiş çünkü adı üstünde masallar dünyasıymış bu.
Minicik bir kutuya sığan dev, orman perileri, ateş çıkaran ejderhalar, şövalyeler, prens ve prensesler, konuşan hayvanlar, neler yokmuş ki bu dünyada. Üstelik bu dünyada masalın kahramanları ne kadar korkunç, üzücü şeylerle uğraşırlarsa uğraşsınlar sonu hep mutlulukla bitermiş. Ve çocuk her gece uykuya mutlu olarak dalarmış.
Bir varmış bir yokmuş.
Evvel zaman içinde uzak bir ülkede yaşayan küçük bir
çocuk varmış. Bu çocuk oyun oynamayı, annesini, babasını, evini, okulunu, oyuncaklarını çok severmiş ama, en çok her gece yatağına yattığında uykudan önce dinlediği masalları severmiş. Dinlediği her masal onu hayaller dünyasına götürürmüş. Bu dünyada her hayal gerçekleşebilirmiş çünkü adı üstünde masallar dünyasıymış bu.
Minicik bir kutuya sığan dev, orman perileri, ateş çıkaran ejderhalar, şövalyeler, prens ve prensesler, konuşan hayvanlar, neler yokmuş ki bu dünyada. Üstelik bu dünyada masalın kahramanları ne kadar korkunç, üzücü şeylerle uğraşırlarsa uğraşsınlar sonu hep mutlulukla bitermiş. Ve çocuk her gece uykuya mutlu olarak dalarmış.