Osmanlı Devleti'nin kuruluşunda Osman Bey yanındaki uçbeylerine ve obasına ünlü bir bektaşi deyişi olan ‘'Yarin yanağından gayri her şey ortaktır'' demişti. Gel zaman gir zaman
Osmanlı büyük bir imparatorluk olmuş, kıl çadırlardan ihtişamlı saraylara taşınan yeni padişahlar, atalarının küçük bir beylikten verdiği bu sözleri unumuş ve zevk-ü sefaya dalmışlardı. Halk ağır vergiler ve sürekli savaşlardan dolayı neredeyse açlıktan ölürken, saray ve saraya yakın yeni nesil bu feodal beyler Haliç'in ve Boğaz!ın kenarına, fakirliğe inat ihtişamlı yeni saraylar yaptırıyor ve bu saraylardaki eğlencelerde su gibi şarap akıtıyorlar; yiyip içip eğleniyorlardı. İşte bu kitap Osmanlı'nın neden battığını, pervasızca para harcanarak hazinenin nasıl boşaltıldığını, padişahın nasıl Ermeni ve Yahudi tefecilerin oyuncağı olduğunu gösteren ibretlik bir belgedir.
Osmanlı Devleti'nin kuruluşunda Osman Bey yanındaki uçbeylerine ve obasına ünlü bir bektaşi deyişi olan ‘'Yarin yanağından gayri her şey ortaktır'' demişti. Gel zaman gir zaman
Osmanlı büyük bir imparatorluk olmuş, kıl çadırlardan ihtişamlı saraylara taşınan yeni padişahlar, atalarının küçük bir beylikten verdiği bu sözleri unumuş ve zevk-ü sefaya dalmışlardı. Halk ağır vergiler ve sürekli savaşlardan dolayı neredeyse açlıktan ölürken, saray ve saraya yakın yeni nesil bu feodal beyler Haliç'in ve Boğaz!ın kenarına, fakirliğe inat ihtişamlı yeni saraylar yaptırıyor ve bu saraylardaki eğlencelerde su gibi şarap akıtıyorlar; yiyip içip eğleniyorlardı. İşte bu kitap Osmanlı'nın neden battığını, pervasızca para harcanarak hazinenin nasıl boşaltıldığını, padişahın nasıl Ermeni ve Yahudi tefecilerin oyuncağı olduğunu gösteren ibretlik bir belgedir.