Kendisini kıta Avrupa'sının kökleşmiş ve kemikleşmiş alışkanlıklarından soyutlayarak, yeni tarz bir yaşama biçimi ve yeni tarz bir sosyete yaratmak hevesindeki Amerikan burjuvazisi, kendilerine Avrupa'dan geçmiş pek çok alışkanlığı küçümserken, aslında benzer bir hayatın içinde yaşadıklarını bilmiyorlardı. Hayata bakışları da öyleydi. Bir kadın için en kötü evlilik dul kalmaktan daha iyiydi. Ama evlenilecek erkeğin duruşu, sosyal statüsü ve serveti, seçimleri zora sokuyor, bayanlar arasındaki rekabeti arttırıyordu. May, Archer ile evlenmek konusunda çok istekliydi; Archer'ın kalbi ise Madam Olenska'daydı ve onun kocasından boşanıp kendisiyle evlenmesi için elinden geleni yapıyordu. Madam Olenska ise, ne servetten vazgeçiyor, ne de Archer'a duyduğu sevgiden... Gizlice yapılmış anlaşmalar, kadınların ayak oyunları, gizli buluşmalar, küçük ama ayıp karşılanan tensel yaklaşımların gölgesinde var olmaya çalışan bir aşk... Ama kimin aşkı daha gerçekti? Hem kıtalar ne fark ediyordu ki? Aşk, Amerika'da da Avrupa'da da aşktı... Amerikan edebiyatının önemli kadın yazarlarından biri olan Edith Wharton, aşkın masumiyetini anlatırken bu yoldaki her türlü gizli kapaklı işi kabul edilebilir sayan Amerikan toplumuna da eleştiri getirmekten alamıyor kendisini. Pulitzer Ödüllü bu romanı okurken May'in acısını yaşayacak, Archer için endişelenecek ve Madam Olenska'nın durumuna şaşıracaksınız. 20. Yüzyıl Amerikan edebiyatının en önemli kadın yazarlarının başında gelen Edith Wharton, dünyadaki ününü Masumiyet Çağı adlı kitabına borçludur. Yayınlandığı andan itibaren artan bir şekilde ilgi görmüş olan bu kitap yazarına Pulitzer Edebiyat Ödülünü de kazanmıştır.
Kendisini kıta Avrupa'sının kökleşmiş ve kemikleşmiş alışkanlıklarından soyutlayarak, yeni tarz bir yaşama biçimi ve yeni tarz bir sosyete yaratmak hevesindeki Amerikan burjuvazisi, kendilerine Avrupa'dan geçmiş pek çok alışkanlığı küçümserken, aslında benzer bir hayatın içinde yaşadıklarını bilmiyorlardı. Hayata bakışları da öyleydi. Bir kadın için en kötü evlilik dul kalmaktan daha iyiydi. Ama evlenilecek erkeğin duruşu, sosyal statüsü ve serveti, seçimleri zora sokuyor, bayanlar arasındaki rekabeti arttırıyordu. May, Archer ile evlenmek konusunda çok istekliydi; Archer'ın kalbi ise Madam Olenska'daydı ve onun kocasından boşanıp kendisiyle evlenmesi için elinden geleni yapıyordu. Madam Olenska ise, ne servetten vazgeçiyor, ne de Archer'a duyduğu sevgiden... Gizlice yapılmış anlaşmalar, kadınların ayak oyunları, gizli buluşmalar, küçük ama ayıp karşılanan tensel yaklaşımların gölgesinde var olmaya çalışan bir aşk... Ama kimin aşkı daha gerçekti? Hem kıtalar ne fark ediyordu ki? Aşk, Amerika'da da Avrupa'da da aşktı... Amerikan edebiyatının önemli kadın yazarlarından biri olan Edith Wharton, aşkın masumiyetini anlatırken bu yoldaki her türlü gizli kapaklı işi kabul edilebilir sayan Amerikan toplumuna da eleştiri getirmekten alamıyor kendisini. Pulitzer Ödüllü bu romanı okurken May'in acısını yaşayacak, Archer için endişelenecek ve Madam Olenska'nın durumuna şaşıracaksınız. 20. Yüzyıl Amerikan edebiyatının en önemli kadın yazarlarının başında gelen Edith Wharton, dünyadaki ününü Masumiyet Çağı adlı kitabına borçludur. Yayınlandığı andan itibaren artan bir şekilde ilgi görmüş olan bu kitap yazarına Pulitzer Edebiyat Ödülünü de kazanmıştır.