İstiklâl Mahkemeleri hakkında yayımlanan birkaç önemli kitap arasında yer alanTâhirü'l-Mevlevî'nin İstiklâl Mahkemesi Hatıraları adeta gelecek nesillere aktarmak üzere kaleme alınmış bir vesika niteliğine sahiptir. Yakın tarihimize dair tanıklıkları ve şahitlikleri içermesi sebebiyle, çok yönlü bir okumaya ve değerlendirmeye tabi tutulabilecek bir eser.
Tâhirü'l Mevlevî'nin kaleme aldığı hatıralarını, İstiklâl Mahkemesi'nde yapmak isteyip de yapamadığı ayrıntılı bir savunması olarak değerlendirebileceğimiz gibi, Osmanlı'nın ahlâk, gelenek ve yaşayış tarzı itibariyle batılılaşmasına karşı donanımlı, birikimli ve dindar bir aydının savunması olarak da görebiliriz.
Osmanlı'nın çöküşü ve devrimler Türkiye'sinin doğuşuna şahit olup tekke ve zaviyelerin kapatılması, harf ve şapka inkılâplarıyla hayli sıkıntılı günler yaşayan yazar birçok yerde sessiz kalmayı tercih etmiştir. Ancak ilerleyen sayfalar boyunca bu sessizliğin aslında birçok şeyi de anlatmakta olduğu görülecektir.
İstiklâl Mahkemeleri hakkında yayımlanan birkaç önemli kitap arasında yer alanTâhirü'l-Mevlevî'nin İstiklâl Mahkemesi Hatıraları adeta gelecek nesillere aktarmak üzere kaleme alınmış bir vesika niteliğine sahiptir. Yakın tarihimize dair tanıklıkları ve şahitlikleri içermesi sebebiyle, çok yönlü bir okumaya ve değerlendirmeye tabi tutulabilecek bir eser.
Tâhirü'l Mevlevî'nin kaleme aldığı hatıralarını, İstiklâl Mahkemesi'nde yapmak isteyip de yapamadığı ayrıntılı bir savunması olarak değerlendirebileceğimiz gibi, Osmanlı'nın ahlâk, gelenek ve yaşayış tarzı itibariyle batılılaşmasına karşı donanımlı, birikimli ve dindar bir aydının savunması olarak da görebiliriz.
Osmanlı'nın çöküşü ve devrimler Türkiye'sinin doğuşuna şahit olup tekke ve zaviyelerin kapatılması, harf ve şapka inkılâplarıyla hayli sıkıntılı günler yaşayan yazar birçok yerde sessiz kalmayı tercih etmiştir. Ancak ilerleyen sayfalar boyunca bu sessizliğin aslında birçok şeyi de anlatmakta olduğu görülecektir.