Artık cama vuran yağmur damlalarının birbirleriyle yarışırmışçasına süzülüşünü izliyordu kız. Okkalı bir tokat patladı yanağında. Daha şaşkınlığını atlatamadan bir tane daha. Adam vurdukça sustu kız... Vurdu, vurdu, gücü tükenene kadar, ağzından tükürükler saçarak bağıra bağıra, her darbede bir yerinin patlamasını izleyerek vurdu. Kollarında derman kalmadığında hızla yataktan kalkıp pantolonunu çekti. Dış kapının çarptığını duydu kız. Gitmişti...
Yataktan aşağı sarkmıştı kolu. Parmağına yerdeki bardağın parçası değdi, eğilip aldı. Yatağın içinde bağdaş kurdu, hâlâ bacaklarının arasından sıcak kanın beyaz geceliğine, beyaz çarşafına yumuşakça akarak dağılışını izledi. Neresinin daha çok acıdığına karar veremiyordu bir türlü. Patlayan dudağı mı, patlayan kaşı mı, rahmi mi? Kanayan yerlerinden daha çok acıyan içi mi? Cam kırığını avucunun içinde sıktı, hiç de düşündüğü kadar acımadı eli...
Artık cama vuran yağmur damlalarının birbirleriyle yarışırmışçasına süzülüşünü izliyordu kız. Okkalı bir tokat patladı yanağında. Daha şaşkınlığını atlatamadan bir tane daha. Adam vurdukça sustu kız... Vurdu, vurdu, gücü tükenene kadar, ağzından tükürükler saçarak bağıra bağıra, her darbede bir yerinin patlamasını izleyerek vurdu. Kollarında derman kalmadığında hızla yataktan kalkıp pantolonunu çekti. Dış kapının çarptığını duydu kız. Gitmişti...
Yataktan aşağı sarkmıştı kolu. Parmağına yerdeki bardağın parçası değdi, eğilip aldı. Yatağın içinde bağdaş kurdu, hâlâ bacaklarının arasından sıcak kanın beyaz geceliğine, beyaz çarşafına yumuşakça akarak dağılışını izledi. Neresinin daha çok acıdığına karar veremiyordu bir türlü. Patlayan dudağı mı, patlayan kaşı mı, rahmi mi? Kanayan yerlerinden daha çok acıyan içi mi? Cam kırığını avucunun içinde sıktı, hiç de düşündüğü kadar acımadı eli...