“Sorgulanmayan hayat yaşanmaya değmez” demişti Socrates. O sorgulamayı yapmak için de bilgiye ihtiyacımız vardı. Yaşamın getirdiği tecrübe ile okumayı pekiştirerek doyurduğumuz beynimizi mantık süzgecinden geçirerek dünyayı çağdaş bir çizgi ve değişik pencerelerden algılamaya çalıştık. Dünyayı nasıl algıladığımızı da yıllarca gazete sayfalarından sizlerle paylaştık. Günler, haftalar geçip “damlaya damlaya göl olur” misali yazdıklarımız çoğaldı ve onlardan bazılarının geleceğe miras kalmasını istedik.
Elinize aldığınız bu kitabın bir parçasını muhakkak kendinizdeki bir parçayla eşleştireceksiniz. Her şeyden önce insan olduğumuzu hatırlayıp dünyaya bakışımızı, kentlere, sokağa, bilime, sanata, spora, edebiyata olan bakışlarımızı akıl, mantık, bilim süzgecinden geçirdiğimizi göreceksiniz.
“Sorgulanmayan hayat yaşanmaya değmez” demişti Socrates. O sorgulamayı yapmak için de bilgiye ihtiyacımız vardı. Yaşamın getirdiği tecrübe ile okumayı pekiştirerek doyurduğumuz beynimizi mantık süzgecinden geçirerek dünyayı çağdaş bir çizgi ve değişik pencerelerden algılamaya çalıştık. Dünyayı nasıl algıladığımızı da yıllarca gazete sayfalarından sizlerle paylaştık. Günler, haftalar geçip “damlaya damlaya göl olur” misali yazdıklarımız çoğaldı ve onlardan bazılarının geleceğe miras kalmasını istedik.
Elinize aldığınız bu kitabın bir parçasını muhakkak kendinizdeki bir parçayla eşleştireceksiniz. Her şeyden önce insan olduğumuzu hatırlayıp dünyaya bakışımızı, kentlere, sokağa, bilime, sanata, spora, edebiyata olan bakışlarımızı akıl, mantık, bilim süzgecinden geçirdiğimizi göreceksiniz.