Her ne olursa olsun tek başına, içine kapalı, yürümekte olan bir insan ve bundan dolayı da harelenen, ancak serapsız, sanıldığı gibi harikatin arayışına yabancı değil de (pek çoğundan sonra) bu arayışın tehlikelerinin ve aynı zamanda iktidarın çeşitli düzenekleriyle olan muğlak ilişkilerinin görülmesine izin vererek bir yüzey söyleminin nerede ve nasıl mümkün olduğunu araştırarak içselliğin saygınlığından sakınan, öznelliğin tuzaklarını reddeden bir insan.
Maurice Blanchot, Hayalimdeki Michel Foucault
Blanchot'da kurmacalar, imgeden çok imgelerin değişmesi, yer değiştirmesi, tarafsız aracısı, zaman aralığıdır. Bunlar kesindir, yalnızca gündeliğin ve anonimliğin tek düzeliğinde çizilmiş figürleri vardır; ve bunlar şaşkınlığa yer bıraktıklarında, bunu asla kendi içlerinde değil,onları kuşatan boşlukta, köksüz ve kaidesiz bırakıldıkları uzamda yaparlar. Kurmacasal olan şeylerde ya da insanlarda değildir, onların arasındaki şeyin imkansız gerçekçisiliğindedir: Karşılaşmalar, en uzağın yakınlığı, bulunduğumuz yerde mutlak saklama. Demek ki kurmaca, görünmezi göstermek değil de, görünürün görünmezliğinin ne kadar görünmez olduğunu göstermektir.
Her ne olursa olsun tek başına, içine kapalı, yürümekte olan bir insan ve bundan dolayı da harelenen, ancak serapsız, sanıldığı gibi harikatin arayışına yabancı değil de (pek çoğundan sonra) bu arayışın tehlikelerinin ve aynı zamanda iktidarın çeşitli düzenekleriyle olan muğlak ilişkilerinin görülmesine izin vererek bir yüzey söyleminin nerede ve nasıl mümkün olduğunu araştırarak içselliğin saygınlığından sakınan, öznelliğin tuzaklarını reddeden bir insan.
Maurice Blanchot, Hayalimdeki Michel Foucault
Blanchot'da kurmacalar, imgeden çok imgelerin değişmesi, yer değiştirmesi, tarafsız aracısı, zaman aralığıdır. Bunlar kesindir, yalnızca gündeliğin ve anonimliğin tek düzeliğinde çizilmiş figürleri vardır; ve bunlar şaşkınlığa yer bıraktıklarında, bunu asla kendi içlerinde değil,onları kuşatan boşlukta, köksüz ve kaidesiz bırakıldıkları uzamda yaparlar. Kurmacasal olan şeylerde ya da insanlarda değildir, onların arasındaki şeyin imkansız gerçekçisiliğindedir: Karşılaşmalar, en uzağın yakınlığı, bulunduğumuz yerde mutlak saklama. Demek ki kurmaca, görünmezi göstermek değil de, görünürün görünmezliğinin ne kadar görünmez olduğunu göstermektir.