Maydos Kilisetepe gibi höyükler, yalnızca bulundukları yörenin kültürel sürecini anlamamız için değil, birbirleri ile ilintisiz gibi duran büyük kültür bölgeleri arasındaki ilişkiyi ve belki daha da önemlisi “iletişim eksikliğini” sonuçları ile anlamamızı sağlar. Bu bakımdan çok daha heyecan verici, ancak aynı zamanda değerlendirme için de zorlu yerlerdir.
Maydos Kilisetepe Höyüğü, Çanakkale Boğazı'nın Tunç ve Demir Çağları'nın temel veri tabanı olmanın ötesinde, Balkan-Ege ve Anadolu ilişkileri için vazgeçilmez bir kaynak durumundadır ve önümüzdeki yıllarda şaşırtıcı bulgular vermeyi sürdüreceğinden kuşkumuz yoktur. Göksel Sazcı'nın titizlikte yürüttüğü çalışmaların devamını ve bu kapsamlı kitabı izleyen yeni yayınları merakla bekliyoruz.
(Prof. Dr. Mehmet Özdoğan)
Maydos Kilisetepe gibi höyükler, yalnızca bulundukları yörenin kültürel sürecini anlamamız için değil, birbirleri ile ilintisiz gibi duran büyük kültür bölgeleri arasındaki ilişkiyi ve belki daha da önemlisi “iletişim eksikliğini” sonuçları ile anlamamızı sağlar. Bu bakımdan çok daha heyecan verici, ancak aynı zamanda değerlendirme için de zorlu yerlerdir.
Maydos Kilisetepe Höyüğü, Çanakkale Boğazı'nın Tunç ve Demir Çağları'nın temel veri tabanı olmanın ötesinde, Balkan-Ege ve Anadolu ilişkileri için vazgeçilmez bir kaynak durumundadır ve önümüzdeki yıllarda şaşırtıcı bulgular vermeyi sürdüreceğinden kuşkumuz yoktur. Göksel Sazcı'nın titizlikte yürüttüğü çalışmaların devamını ve bu kapsamlı kitabı izleyen yeni yayınları merakla bekliyoruz.
(Prof. Dr. Mehmet Özdoğan)