Norveç çıkışlı Mayhem, ikinci dalga black metalin öncü gruplarından biri. Diğer öncü gruplar gibi kurulduklarında onların da ilham kaynağı Venom'du. Amaçları ise black metali sadece bir sound olmaktan çıkarıp sınırlarını kendilerinin çizdiği felsefi bir noktaya oturtmaktı. Aslında pratikte güzel tınlayan bu fikir, işler kontrolden çıkınca farklı bir hal aldı ve Mayhem müziğinden çok merkezine yerleştiği sansasyonel olaylarla anılmaya başladı. Grubun kurucu üyesi Euronymous'un verdiği röportajlara bakınca kendisinin aslında işin imaj kısmını önemseyen, o dönemin bu müziğe gönül vermiş diğer gençleri gibi kötülüğü yücelten, kutsayan biri olduğunu görüyoruz. Gruba vokalist olarak katılan Dead ise grubun imajıyla ilgilenmeyen, kendi karanlık gerçekliği içinde yaşayan psikolojik sorunları olan biri olarak öne çıkıyor. Tam da Euronymous'un Mayhem'de ihtiyaç duyduğu kişi aslında. Euronymous grubun imajına o kadar önem veriyor ki, Dead'in cesedini bulduğunda ilk iş olarak cesedin fotoğrafını çekmekte ve bunu albüm kapağında kullanmayı düşünmekte bir sakınca görmüyor.
Dead ve Euronymous hala hayatta olsalardı Mayhem hala faal olur muydu, ya da bu kadar popüler olur muydu asla bilemeyeceğiz. Ancak her ikisinin de varlıklarıyla da yokluklarıyla da ikinci dalga black metal akımına yön verdiklerini biliyoruz. Tıpkı onlar için Venom'un olduğu gibi, Mayhem de onlarca grubun ilham kaynağı… Çoğunun dokunulmazı ve kutsalı…
Daha önce Mayhem hakkında kitaplar yazıldı, hatta bunlardan birini grubun bas gitaristi Necrobutcher yazdı. Film bile çevrildi. Bir de Euronymous'un öldüren Varg Vikernes'in kendi doğruları var. Kısacası bugüne kadar herkesin kendi bakış açısıyla anlatıldı Mayhem. Bu kitap ise Mayhem'in Euronymous'un hayatta olduğu dönemine ışık tutan röportaj ve belgelerin Mert Yıldız tarafından derlenmesiyle oluştu.
Bu kez Mayhem'in gerçekliğini sorgulayıp, kendi doğrunuzu bulma sırası sizde…
-Çağlan Tekil
Norveç çıkışlı Mayhem, ikinci dalga black metalin öncü gruplarından biri. Diğer öncü gruplar gibi kurulduklarında onların da ilham kaynağı Venom'du. Amaçları ise black metali sadece bir sound olmaktan çıkarıp sınırlarını kendilerinin çizdiği felsefi bir noktaya oturtmaktı. Aslında pratikte güzel tınlayan bu fikir, işler kontrolden çıkınca farklı bir hal aldı ve Mayhem müziğinden çok merkezine yerleştiği sansasyonel olaylarla anılmaya başladı. Grubun kurucu üyesi Euronymous'un verdiği röportajlara bakınca kendisinin aslında işin imaj kısmını önemseyen, o dönemin bu müziğe gönül vermiş diğer gençleri gibi kötülüğü yücelten, kutsayan biri olduğunu görüyoruz. Gruba vokalist olarak katılan Dead ise grubun imajıyla ilgilenmeyen, kendi karanlık gerçekliği içinde yaşayan psikolojik sorunları olan biri olarak öne çıkıyor. Tam da Euronymous'un Mayhem'de ihtiyaç duyduğu kişi aslında. Euronymous grubun imajına o kadar önem veriyor ki, Dead'in cesedini bulduğunda ilk iş olarak cesedin fotoğrafını çekmekte ve bunu albüm kapağında kullanmayı düşünmekte bir sakınca görmüyor.
Dead ve Euronymous hala hayatta olsalardı Mayhem hala faal olur muydu, ya da bu kadar popüler olur muydu asla bilemeyeceğiz. Ancak her ikisinin de varlıklarıyla da yokluklarıyla da ikinci dalga black metal akımına yön verdiklerini biliyoruz. Tıpkı onlar için Venom'un olduğu gibi, Mayhem de onlarca grubun ilham kaynağı… Çoğunun dokunulmazı ve kutsalı…
Daha önce Mayhem hakkında kitaplar yazıldı, hatta bunlardan birini grubun bas gitaristi Necrobutcher yazdı. Film bile çevrildi. Bir de Euronymous'un öldüren Varg Vikernes'in kendi doğruları var. Kısacası bugüne kadar herkesin kendi bakış açısıyla anlatıldı Mayhem. Bu kitap ise Mayhem'in Euronymous'un hayatta olduğu dönemine ışık tutan röportaj ve belgelerin Mert Yıldız tarafından derlenmesiyle oluştu.
Bu kez Mayhem'in gerçekliğini sorgulayıp, kendi doğrunuzu bulma sırası sizde…
-Çağlan Tekil