“Ben de tek bir vazifem olduğunu biliyorum, insan olmak ve çalışmak. İnsanın ötesinde bir vatanın yok benim, insanları öldürmek gibi bir isteğim, hırsım yok, bunların hepsini biliyorum...”
Birinci Dünya Savaşı'nın Avrupa'da hem insan ruhunda hem toplumsal yapıda bıraktığı yıkımın izlerini satırlarına her fırsatta taşıyan Zweig, bu romanda ressam Ferdinand'ın savaş karşıtı duruşuyla askerlik arasında kaldığı ve yaşadığı derin ahlaki bir sorgulamayı büyük bir ustalıkla kaleme alıyor.
“Ben de tek bir vazifem olduğunu biliyorum, insan olmak ve çalışmak. İnsanın ötesinde bir vatanın yok benim, insanları öldürmek gibi bir isteğim, hırsım yok, bunların hepsini biliyorum...”
Birinci Dünya Savaşı'nın Avrupa'da hem insan ruhunda hem toplumsal yapıda bıraktığı yıkımın izlerini satırlarına her fırsatta taşıyan Zweig, bu romanda ressam Ferdinand'ın savaş karşıtı duruşuyla askerlik arasında kaldığı ve yaşadığı derin ahlaki bir sorgulamayı büyük bir ustalıkla kaleme alıyor.