Ne zaman gözlerinden içre baksam, dalgalı bir deniz oluyorsun. Çekiliyorum gözlerinin girdabına, hangi yana kulaç vuracağımı bilmiyorum. Konuşurken kelimelerden polenler topluyorsun. Susunca iki dağ arasında bir mavzer patlıyor ve çığ üstüme geliyor. Gün kara libasını giyerken sen ak bir güvercin olup karanlığa kanatlanıyorsun. Karanlığın kara kanatlarında kartalların da kanatları kırılır(mış). Vuslatı yastık yapıp geceyi üstüme çekiyorum. “Geceler çok soğuk sessiz ve karanlık....”
Ne zaman gözlerinden içre baksam, dalgalı bir deniz oluyorsun. Çekiliyorum gözlerinin girdabına, hangi yana kulaç vuracağımı bilmiyorum. Konuşurken kelimelerden polenler topluyorsun. Susunca iki dağ arasında bir mavzer patlıyor ve çığ üstüme geliyor. Gün kara libasını giyerken sen ak bir güvercin olup karanlığa kanatlanıyorsun. Karanlığın kara kanatlarında kartalların da kanatları kırılır(mış). Vuslatı yastık yapıp geceyi üstüme çekiyorum. “Geceler çok soğuk sessiz ve karanlık....”