Keşif, bir yönüyle, sübjektif hak sahibi kişinin bu hakka ilişkin olarak hâkimi ikna etme faaliyeti sırasında başvurabildiği bir ispat aracı; diğer yönüyle ise, hâkim tarafından, davayı aydınlatma ödevi çerçevesinde yararlanılan bir bilgi edinme aracıdır. Keşif sayesinde hâkim, doğrudan uyuşmazlık konusu ile temas eder ve bu temas neticesinde elde ettiği bilgiyi yargılamada kullanılır. Bu bağlamda keşif, uyuşmazlığın çözülmesini ve bu yolla medenî usul hukukunun amacının gerçekleştirilmesini sağlayan önemli bir kurumdur.
Keşif, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda konu bakımından bir sınırlandırmaya tabi tutulmamıştır. Bu kapsamda olmak üzere, kesin delillerle ispatı gereken vakıalar dışında, dava konusu vakıa hakkında bilgi edinmek veya vicdani kanaatini güçlendirmek isteyen hâkim tarafların talebi olmasa dahi keşif deliline başvurabilecektir. Keşif, soybağının tespitine ilişkin davalar bakımından ayrı ve özel bir öneme sahiptir. Zira, kanun koyucu keşif bölümünde soybağının tespitine ilişkin incelemelere özel olarak yer vermiştir. Ayrıca bu tip davalarda “keşfe katlanma zorunluluğu” getirilmiş ve bu çerçevede medenî usul hukukunda zor kullanılarak inceleme yapılmasının önü açılmıştır. Uygulamada bu düzenlemelerin, Anayasa ve tarafı olunan uluslararası sözleşmeler bakımından sorunlara yol açması kaçınılmaz görünmektedir.
“Medenî Usûl Hukukunda Keşif” adlı bu çalışmada Zeynep ALBAYRAK AÇI, medenî usûl hukuku bağlamında keşif kurumunu, monografik çerçevede, tüm boyutları ile ele alıp incelemiş; keşif uygulamasında ortaya çıkan sorunlara işaret edip, bu sorunlara ilişkin çözüm önerileri geliştirilmesi yönünde yoğun bir gayret sarf etmiştir.
Keşif, bir yönüyle, sübjektif hak sahibi kişinin bu hakka ilişkin olarak hâkimi ikna etme faaliyeti sırasında başvurabildiği bir ispat aracı; diğer yönüyle ise, hâkim tarafından, davayı aydınlatma ödevi çerçevesinde yararlanılan bir bilgi edinme aracıdır. Keşif sayesinde hâkim, doğrudan uyuşmazlık konusu ile temas eder ve bu temas neticesinde elde ettiği bilgiyi yargılamada kullanılır. Bu bağlamda keşif, uyuşmazlığın çözülmesini ve bu yolla medenî usul hukukunun amacının gerçekleştirilmesini sağlayan önemli bir kurumdur.
Keşif, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda konu bakımından bir sınırlandırmaya tabi tutulmamıştır. Bu kapsamda olmak üzere, kesin delillerle ispatı gereken vakıalar dışında, dava konusu vakıa hakkında bilgi edinmek veya vicdani kanaatini güçlendirmek isteyen hâkim tarafların talebi olmasa dahi keşif deliline başvurabilecektir. Keşif, soybağının tespitine ilişkin davalar bakımından ayrı ve özel bir öneme sahiptir. Zira, kanun koyucu keşif bölümünde soybağının tespitine ilişkin incelemelere özel olarak yer vermiştir. Ayrıca bu tip davalarda “keşfe katlanma zorunluluğu” getirilmiş ve bu çerçevede medenî usul hukukunda zor kullanılarak inceleme yapılmasının önü açılmıştır. Uygulamada bu düzenlemelerin, Anayasa ve tarafı olunan uluslararası sözleşmeler bakımından sorunlara yol açması kaçınılmaz görünmektedir.
“Medenî Usûl Hukukunda Keşif” adlı bu çalışmada Zeynep ALBAYRAK AÇI, medenî usûl hukuku bağlamında keşif kurumunu, monografik çerçevede, tüm boyutları ile ele alıp incelemiş; keşif uygulamasında ortaya çıkan sorunlara işaret edip, bu sorunlara ilişkin çözüm önerileri geliştirilmesi yönünde yoğun bir gayret sarf etmiştir.