Ara dönem yazarlarının en ünlülerinden biri olan Mehmed Celâl'in Külliyatı, Romanlar ve Büyük Hikâyelerle devam ediyor. Jandarma Dairesi reisi Ferik Hakkı Paşa'nın oğludur. 1284'te İstanbul'da doğmuştur. Çeşitli mekteplerde eğitim görmüş, babası Adana'da görevdeyken o da onunla Adana'da bulunmuş ve burada çeşitli yerel mecmualarda yayınlar yapmıştır. İstanbul'a döndüğünde ise Muallim Nâci'ye katılarak Tercümân-ı Hakikat'te yazılar yazmaya başlar.
Ali Cânip'e göre, lirik bir şair olan Mehmed Celâl'in roman, hikâye ve uzun hikâyelerinde şahsi tecrübelerinin, kişisel hayatının izlerini görmek mümkündür. Cânip, “Onun bedbaht hayatını en güzel Küçük Gelin adlı eseri yansıtır.” der. Ona göre Celâl “işretin ve serseriliğin uçurumları arasında mahvolmuştur.”
Çok sayıda evlilik geçiren Celâl, bu aşklarını çeşitli eserlerinde aktarır. Ayrıca, yaşadığı sağlık sorunları, Fransız Hastanesine yatışı ve burada yaşadıklarını da eserlerinde dile getirilir. Bununla birlikte bir istibdat karşıtı olarak kaleme aldığı roman ve hikâyeleri de dönemi yansıtması açısından önemlidir.
Şiir konusunda yeteneği ve hızlı bir şekilde şiir yazmasıyla bilinen Celâl, şairler arasında “Şâir-i zi-irticâl” adıyla anılır. Roman ve hikâyelerinde genellikle; aşk, evlilik, cinnet, istibdat, ölüm ve trajik konuları ele alır. Eserlerinin çoğunda kahramanlar Avrupalıdırlar ve çizdiği tipleri genellikle Yunan ve Roma esatirinden aldığı isimlerle aktarır. Oldukça savruk bir yaşantısı olan Celâl, buna rağmen çok sayıda roman ve hikâye neşretmiştir. Ayrıca tenkitleri ve şiirleri de oldukça hacimlidir.
Ara dönem yazarlarının en ünlülerinden biri olan Mehmed Celâl'in Külliyatı, Romanlar ve Büyük Hikâyelerle devam ediyor. Jandarma Dairesi reisi Ferik Hakkı Paşa'nın oğludur. 1284'te İstanbul'da doğmuştur. Çeşitli mekteplerde eğitim görmüş, babası Adana'da görevdeyken o da onunla Adana'da bulunmuş ve burada çeşitli yerel mecmualarda yayınlar yapmıştır. İstanbul'a döndüğünde ise Muallim Nâci'ye katılarak Tercümân-ı Hakikat'te yazılar yazmaya başlar.
Ali Cânip'e göre, lirik bir şair olan Mehmed Celâl'in roman, hikâye ve uzun hikâyelerinde şahsi tecrübelerinin, kişisel hayatının izlerini görmek mümkündür. Cânip, “Onun bedbaht hayatını en güzel Küçük Gelin adlı eseri yansıtır.” der. Ona göre Celâl “işretin ve serseriliğin uçurumları arasında mahvolmuştur.”
Çok sayıda evlilik geçiren Celâl, bu aşklarını çeşitli eserlerinde aktarır. Ayrıca, yaşadığı sağlık sorunları, Fransız Hastanesine yatışı ve burada yaşadıklarını da eserlerinde dile getirilir. Bununla birlikte bir istibdat karşıtı olarak kaleme aldığı roman ve hikâyeleri de dönemi yansıtması açısından önemlidir.
Şiir konusunda yeteneği ve hızlı bir şekilde şiir yazmasıyla bilinen Celâl, şairler arasında “Şâir-i zi-irticâl” adıyla anılır. Roman ve hikâyelerinde genellikle; aşk, evlilik, cinnet, istibdat, ölüm ve trajik konuları ele alır. Eserlerinin çoğunda kahramanlar Avrupalıdırlar ve çizdiği tipleri genellikle Yunan ve Roma esatirinden aldığı isimlerle aktarır. Oldukça savruk bir yaşantısı olan Celâl, buna rağmen çok sayıda roman ve hikâye neşretmiştir. Ayrıca tenkitleri ve şiirleri de oldukça hacimlidir.