Mehmet Küçük'e

Stok Kodu:
3990000003216
Boyut:
13.50x20.00
Sayfa Sayısı:
187
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
%15 indirimli
10,19
8,66
3990000003216
594086
Mehmet Küçük'e
Mehmet Küçük'e
8.66

Bu kitap hayatının önemlice bir kısmını çeviriye adamış bir çevirmen üstüne. Zaman içinde çıraklıktan ustalığa yönelmiş bir çevirmen. O kadar keyifle çeviriyor ki... Neredeyse her mevsim dışarı çıkmamacasına eve kapanıp aşkla, şevkle çeviri yapmayı gündelik hayatın anlamı haline getirmiş. O kadar çabuk ustalaşmış ki... Çeviriye üslubu yedirmiş. Sanki Türkçe yazıyor. Adama sadece çevirmen demek yeterli mi ? Tabii ki değil. Adam ruhunu koyuyor. Ve kendinden geçercesine bütünleşiyor konuyla. Büyük bir şevkle tercüme ediyor. Bu alana icazetsiz dalan ve kendini dişiyle tırnağıyla kabul ettiren bir kavgacı adam.

Tercümeyle geçen bir ömür yazmayı biraz ıskalamış. Zaman zaman ite kaka, kıra döke yazmış da. Hasbi bir yazma eylemi başkaldırıyı da beraberinde getiriyor. Dönemin duyarlı konularında geliştirmeye çalıştığı sözünü dümdüz söylemiş. Otorite olarak telakki edilen entellektüellerle hesaplaşma denemesinin izlerine bu metinlerde de rastlamak olası. Demek ki düşünce alanında da otorite tanımıyor. Demek ki dönemin kabullenimleri dolayısıyla akademi ve yayın alemindeki güç odakları karşısında takım elbiseli, kravatlı bir sığınmayı, tipik bir akademisyen yavşaklığını temsil etmiyor. Dolayısıyla bir yanaşma eylemi değil, direnç söz konusu. Bu direncin hakkını veren bir bütünlüğe ve kapsayıcılığa ulaşamaması önemli değil. Direncin potansiyeli tüm unsurlarıyla mevcut.

Bu kitap, armağan kitaplardan hepten farklı. Mehmet Küçük'ün rengi, Mehmet Küçük'ün ruhu bu kitaba bütünüyle olmasa da sinmiş. Bu kitap Mehmet Küçük'e tam yakışmıyor. Yakışması için Türkçe yazılarını bir biçimde deşelemek gerek. Ancak o zaman adamın söylediklerine bütünüyle vakıf olmak mümkün. Gün gelir, belki de ölümünün beşinci, onuncu yılında bir başka Mehmet Küçük kitabı çıkarmak nasip olur. Kitaba onun tepkisini somutlaştıran o yakası açılmadık küfürleri de içeren birkaç yazısını yerleştirmek, akademiye dair bir metnini ve bir yayıncıya yazdığı sunturlu küfürlerle süslenmiş bir mektubunu eklemek daha sahih bir Mehmet Küçük portresini çizmenin yolunu açar, açabilir.

Bu kitap hayatının önemlice bir kısmını çeviriye adamış bir çevirmen üstüne. Zaman içinde çıraklıktan ustalığa yönelmiş bir çevirmen. O kadar keyifle çeviriyor ki... Neredeyse her mevsim dışarı çıkmamacasına eve kapanıp aşkla, şevkle çeviri yapmayı gündelik hayatın anlamı haline getirmiş. O kadar çabuk ustalaşmış ki... Çeviriye üslubu yedirmiş. Sanki Türkçe yazıyor. Adama sadece çevirmen demek yeterli mi ? Tabii ki değil. Adam ruhunu koyuyor. Ve kendinden geçercesine bütünleşiyor konuyla. Büyük bir şevkle tercüme ediyor. Bu alana icazetsiz dalan ve kendini dişiyle tırnağıyla kabul ettiren bir kavgacı adam.

Tercümeyle geçen bir ömür yazmayı biraz ıskalamış. Zaman zaman ite kaka, kıra döke yazmış da. Hasbi bir yazma eylemi başkaldırıyı da beraberinde getiriyor. Dönemin duyarlı konularında geliştirmeye çalıştığı sözünü dümdüz söylemiş. Otorite olarak telakki edilen entellektüellerle hesaplaşma denemesinin izlerine bu metinlerde de rastlamak olası. Demek ki düşünce alanında da otorite tanımıyor. Demek ki dönemin kabullenimleri dolayısıyla akademi ve yayın alemindeki güç odakları karşısında takım elbiseli, kravatlı bir sığınmayı, tipik bir akademisyen yavşaklığını temsil etmiyor. Dolayısıyla bir yanaşma eylemi değil, direnç söz konusu. Bu direncin hakkını veren bir bütünlüğe ve kapsayıcılığa ulaşamaması önemli değil. Direncin potansiyeli tüm unsurlarıyla mevcut.

Bu kitap, armağan kitaplardan hepten farklı. Mehmet Küçük'ün rengi, Mehmet Küçük'ün ruhu bu kitaba bütünüyle olmasa da sinmiş. Bu kitap Mehmet Küçük'e tam yakışmıyor. Yakışması için Türkçe yazılarını bir biçimde deşelemek gerek. Ancak o zaman adamın söylediklerine bütünüyle vakıf olmak mümkün. Gün gelir, belki de ölümünün beşinci, onuncu yılında bir başka Mehmet Küçük kitabı çıkarmak nasip olur. Kitaba onun tepkisini somutlaştıran o yakası açılmadık küfürleri de içeren birkaç yazısını yerleştirmek, akademiye dair bir metnini ve bir yayıncıya yazdığı sunturlu küfürlerle süslenmiş bir mektubunu eklemek daha sahih bir Mehmet Küçük portresini çizmenin yolunu açar, açabilir.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat