Kitapta, Türk Edebiyatı'ndan Refik Halid Karay'ın Memleket Hikâyeleri (1919) ve İngiliz Edebiyatı'ndan, aslen İrlandalı olan, James Joyce'un Dublinliler (1914) isimli hikâye kitapları, tematik bir inceleme yöntemi dâhilinde ele alınmakta ve her iki eserinde tespit edilen benzer ve farklı noktalar mukayeseli bir şekilde değerlendirilmektedir. Böylece, hem edebiyat severlere farklı dil ve kültürlerin yapıtlarını tanıma fırsatı oluşturma hem de Karşılaştırmalı Edebiyat Bilimi çalışmalarına küçükte olsa bir katkı sağlanması amaçlanmıştır.
Adı geçen bu eserlerin konu edilme nedenini de kısaca açıklamak gerekirse; her iki yazarın da edebî tür olarak hikâyeyi seçmesi, her iki yazarın da eserlerini zaman dilimi olarak aynı dönemi seçmeleri, yine her iki yazarın bizzat kendi gözlemlerine dayalı olarak içinde yaşadıkları toplumlara ayna tutmaları ve aynı zamanda toplumsal sorunlara eleştirel yaklaşmalarıdır. Daha da önemlisi ise, her iki eserde de “milli edebiyat kavramı çerçevesinde”, Memleket Hikâyeleri'nde Anadolu köylüsünün, Dublinliler'de ise orta sınıf halka ait sosyal durum ve meseleler ilk kez bu kadar kapsamlı ve okuru sarsıcı bir şekilde ele alınmasıdır.
Kitapta, Türk Edebiyatı'ndan Refik Halid Karay'ın Memleket Hikâyeleri (1919) ve İngiliz Edebiyatı'ndan, aslen İrlandalı olan, James Joyce'un Dublinliler (1914) isimli hikâye kitapları, tematik bir inceleme yöntemi dâhilinde ele alınmakta ve her iki eserinde tespit edilen benzer ve farklı noktalar mukayeseli bir şekilde değerlendirilmektedir. Böylece, hem edebiyat severlere farklı dil ve kültürlerin yapıtlarını tanıma fırsatı oluşturma hem de Karşılaştırmalı Edebiyat Bilimi çalışmalarına küçükte olsa bir katkı sağlanması amaçlanmıştır.
Adı geçen bu eserlerin konu edilme nedenini de kısaca açıklamak gerekirse; her iki yazarın da edebî tür olarak hikâyeyi seçmesi, her iki yazarın da eserlerini zaman dilimi olarak aynı dönemi seçmeleri, yine her iki yazarın bizzat kendi gözlemlerine dayalı olarak içinde yaşadıkları toplumlara ayna tutmaları ve aynı zamanda toplumsal sorunlara eleştirel yaklaşmalarıdır. Daha da önemlisi ise, her iki eserde de “milli edebiyat kavramı çerçevesinde”, Memleket Hikâyeleri'nde Anadolu köylüsünün, Dublinliler'de ise orta sınıf halka ait sosyal durum ve meseleler ilk kez bu kadar kapsamlı ve okuru sarsıcı bir şekilde ele alınmasıdır.