Menemen ve Kubilay Olayı

Stok Kodu:
9789754101119
Boyut:
13.50x19.50
Sayfa Sayısı:
552
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
2
Basım Tarihi:
2018-11
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
%25 indirimli
90,00
67,50
9789754101119
452939
Menemen ve Kubilay Olayı
Menemen ve Kubilay Olayı
67.50

Dünya kuruldu kurulalı bu kadar küçük bir hadise, bu kadar büyük bir baş doğurmadı. Hadise küçüktür: eğer kendisine nispet ederseniz hadise büyük ve müthiştir. Ne 31 Mart, ne Şeyh Sait isyanı mahiyet ve ruh olarak Menemen ile boy ölçüşemez, zira bunlar irticanın basit ve adi bir kalkışmasından, kötü bir fırsatçılıktan başka bir şey değildir...

Mes'ul kimdir? Mes'ul, Derviş Mehmet ve avenesi değildir. İrtica, okyanustaki buz dağları gibi suyun yüzüne sivri bir uc çıkardı. Mes'ul, bu uç değil, buz dağının heyeti mecmuasıdır. Bu ucu tepelemekle ondan hiçbir nişane bırakmamakla dağı kaldırmış olmayız. O dağı tuzla buz etmek lazım. Mes'uller suyun yüzüne çıkmayan, cemiyet hayatı içinde ona sinsi sinsi omuz verenlerdir. Mes'ul; kasketinin güneşliğini kasketlikten çıksın diye arkasına getiren, elleri cübbesinin cebinde yüzümüze bıkmaktan korkarak, telaşlı telaşlı yürüyendir...
Gözüme görünen şeyi açıkça, kaidesiz tertipsiz ve imasız söylüyorum. Eğer inkilâbı zayıf tutarsan, eğer inkilabın yüreğini, hassasiyetini ve sinirlerini temsil etmezsen, bıçağın ters tarafı ile yirmi dakikada kesilen Kubilay'ın kafasında, sana tevcih edilen akibeti seyredebilirsin...

Türkiye'nin nüfus kütüklerindeki softa ve mürtecilerin yeşil kanını kurutacaksın; bu kadar.
Necip Fazıl Kısakürek

Hakimiyeti Milliye, 5 Ocak 1931

Dünya kuruldu kurulalı bu kadar küçük bir hadise, bu kadar büyük bir baş doğurmadı. Hadise küçüktür: eğer kendisine nispet ederseniz hadise büyük ve müthiştir. Ne 31 Mart, ne Şeyh Sait isyanı mahiyet ve ruh olarak Menemen ile boy ölçüşemez, zira bunlar irticanın basit ve adi bir kalkışmasından, kötü bir fırsatçılıktan başka bir şey değildir...

Mes'ul kimdir? Mes'ul, Derviş Mehmet ve avenesi değildir. İrtica, okyanustaki buz dağları gibi suyun yüzüne sivri bir uc çıkardı. Mes'ul, bu uç değil, buz dağının heyeti mecmuasıdır. Bu ucu tepelemekle ondan hiçbir nişane bırakmamakla dağı kaldırmış olmayız. O dağı tuzla buz etmek lazım. Mes'uller suyun yüzüne çıkmayan, cemiyet hayatı içinde ona sinsi sinsi omuz verenlerdir. Mes'ul; kasketinin güneşliğini kasketlikten çıksın diye arkasına getiren, elleri cübbesinin cebinde yüzümüze bıkmaktan korkarak, telaşlı telaşlı yürüyendir...
Gözüme görünen şeyi açıkça, kaidesiz tertipsiz ve imasız söylüyorum. Eğer inkilâbı zayıf tutarsan, eğer inkilabın yüreğini, hassasiyetini ve sinirlerini temsil etmezsen, bıçağın ters tarafı ile yirmi dakikada kesilen Kubilay'ın kafasında, sana tevcih edilen akibeti seyredebilirsin...

Türkiye'nin nüfus kütüklerindeki softa ve mürtecilerin yeşil kanını kurutacaksın; bu kadar.
Necip Fazıl Kısakürek

Hakimiyeti Milliye, 5 Ocak 1931

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat