Azerbaycan'da yetişip, Celayirli ve Timurluların saraylarında müzisyenlik yapan ünlü müzik teorisyeni Abdülkadir Meragi, ustalık dönemine ait Makasıdu'l-Elhan adlı eseriyle 1418 yılında müziğin teorisini ortaya koymuştu. Timur, onun okuyuşunu o kadar severdi ki kendisine mücevher kaplı değerli bir hırka hediye etmişti. Bu eser, yazıldığı günden bugüne Türk müziği nazariyatçılarınca büyük ilgi görmüş ve defalarca okunup kopya edilmiştir. 1790-95 yıllarında istinsah edilmiş ve Yenikapı Mevlevilıânesi postnişini, Türk müziğinin en önemli müzik teorisyenlerinden biri olan Abdülbâki Nâsır Dede'nin adının yazılı olduğu nüshası Mevlânâ Müzesi'ndedir. Bu durum eserin önemini gösteren güzel bir örnektir. Cumhuriyet'in kuruluşundan önce olduğu gibi sonrasında da bu eserden daima övgüyle söz edildi, ancak zaman içinde yeterince yararlanılamadı, eser geniş kitlelere ulaştırılamadı. Atatürk Kültür Merkezi Başkanlığının desteğiyle ilk defa Türkçeye çevrilmiş olan elinizdeki bu eser, hem Türk Sanat Müziği hem de Türk Halk Müziği alanında araştırmacıların daima yararlanacakları, her zaman yorumlayacakları bilgiler içermektedir. Verdiği tarihi bilgiler geçmişin mirasını günümüze taşırken, müzik icrasına dair içerdiği bilgilerle de çağdaş müzikologların aradığı bazı soruların cevaplarını vermektedir.
Azerbaycan'da yetişip, Celayirli ve Timurluların saraylarında müzisyenlik yapan ünlü müzik teorisyeni Abdülkadir Meragi, ustalık dönemine ait Makasıdu'l-Elhan adlı eseriyle 1418 yılında müziğin teorisini ortaya koymuştu. Timur, onun okuyuşunu o kadar severdi ki kendisine mücevher kaplı değerli bir hırka hediye etmişti. Bu eser, yazıldığı günden bugüne Türk müziği nazariyatçılarınca büyük ilgi görmüş ve defalarca okunup kopya edilmiştir. 1790-95 yıllarında istinsah edilmiş ve Yenikapı Mevlevilıânesi postnişini, Türk müziğinin en önemli müzik teorisyenlerinden biri olan Abdülbâki Nâsır Dede'nin adının yazılı olduğu nüshası Mevlânâ Müzesi'ndedir. Bu durum eserin önemini gösteren güzel bir örnektir. Cumhuriyet'in kuruluşundan önce olduğu gibi sonrasında da bu eserden daima övgüyle söz edildi, ancak zaman içinde yeterince yararlanılamadı, eser geniş kitlelere ulaştırılamadı. Atatürk Kültür Merkezi Başkanlığının desteğiyle ilk defa Türkçeye çevrilmiş olan elinizdeki bu eser, hem Türk Sanat Müziği hem de Türk Halk Müziği alanında araştırmacıların daima yararlanacakları, her zaman yorumlayacakları bilgiler içermektedir. Verdiği tarihi bilgiler geçmişin mirasını günümüze taşırken, müzik icrasına dair içerdiği bilgilerle de çağdaş müzikologların aradığı bazı soruların cevaplarını vermektedir.