Dinle, bu ney nasıl şikayet ediyor, ayrılıkları nasıl anlatıyor. Diyor ki: Beni kamışlıktan kestiklerinden beri feryadımla kadın da ağlayıp inlemiştir, erkek de. Ayrılıktan parça parça olmuş bir gönül isterim ki aşk ve özlem derdini anlatayım ona. Aslından uzak kalan kişi buluşma zamanını arar durur. Ben her toplulukta ağladım, inledim. İyi hallilerle de eş oldum, Kötü hallilerle de. Herkes kendi zannınca dost oldu bana. İçimdeki sırlarımı ise kimse
aramadı. Benim sırrım, feryadimdan uzak değil, fakaz gözde, kulakta o ışık yok. Beden candan, can da bedenden gizli değil; fakat kimseye Canı görmeye izin yok. Ateştir neyin bu sesi, yel değil. Kimde bu ateş yok ise, yok olsun o kişi Aşk ateşidir ki neye düştü, aşk coşkunluğudur ki şaraba düştü. Ney, bir dosttan ayrılana eştir, dosttur, perdeleri perdemizi yırttı giddi. Ney kanlarla dolu bir yolun sözünü etmede, Mecnun'un aşk hikayelerini anlatmada. Ney gibi bir zehri, ney gibi panzehiri kim gördü? Ney gibi bir solukdaşı, bir hasret çekeni kim gördü? Bu aklın mahremi, akılsızdan başkası değildir, dile de kulaktan başka müşteri yoktur.
Gamımızla günler geçti, akşamlar oldu,günler yanlışlarla yoldaş kesildi de yandı gittiler. Günler geçip gitti ise, de ki: Geçin gidin, pervamız yok. Sen kal ey dost,temizlikte sana benzer yok. Balıktan başka herkes suya yandı, rızkı olmayanın da günü uzadıkça uzadı. Ham; pişkin, olgun kişinin halini hiç mi hiç anlayamaz. Öyle ise sözü kısa kesmek gerek vesselam.
Dinle, bu ney nasıl şikayet ediyor, ayrılıkları nasıl anlatıyor. Diyor ki: Beni kamışlıktan kestiklerinden beri feryadımla kadın da ağlayıp inlemiştir, erkek de. Ayrılıktan parça parça olmuş bir gönül isterim ki aşk ve özlem derdini anlatayım ona. Aslından uzak kalan kişi buluşma zamanını arar durur. Ben her toplulukta ağladım, inledim. İyi hallilerle de eş oldum, Kötü hallilerle de. Herkes kendi zannınca dost oldu bana. İçimdeki sırlarımı ise kimse
aramadı. Benim sırrım, feryadimdan uzak değil, fakaz gözde, kulakta o ışık yok. Beden candan, can da bedenden gizli değil; fakat kimseye Canı görmeye izin yok. Ateştir neyin bu sesi, yel değil. Kimde bu ateş yok ise, yok olsun o kişi Aşk ateşidir ki neye düştü, aşk coşkunluğudur ki şaraba düştü. Ney, bir dosttan ayrılana eştir, dosttur, perdeleri perdemizi yırttı giddi. Ney kanlarla dolu bir yolun sözünü etmede, Mecnun'un aşk hikayelerini anlatmada. Ney gibi bir zehri, ney gibi panzehiri kim gördü? Ney gibi bir solukdaşı, bir hasret çekeni kim gördü? Bu aklın mahremi, akılsızdan başkası değildir, dile de kulaktan başka müşteri yoktur.
Gamımızla günler geçti, akşamlar oldu,günler yanlışlarla yoldaş kesildi de yandı gittiler. Günler geçip gitti ise, de ki: Geçin gidin, pervamız yok. Sen kal ey dost,temizlikte sana benzer yok. Balıktan başka herkes suya yandı, rızkı olmayanın da günü uzadıkça uzadı. Ham; pişkin, olgun kişinin halini hiç mi hiç anlayamaz. Öyle ise sözü kısa kesmek gerek vesselam.