Felsefi düşünce eksen çağından günümüze kadar çeşitli evrelerden geçerek zamanın ruhunu yakalamaya çalışan önemli bir entelektüel çaba olarak görülmektedir. Felsefe tarihinin her döneminde belli bir düşünce ya da akım kendi rengini felsefeye vermiştir. Felsefenin metafizik, epistemoloji, aksiyoloji gibi ana konuları tarihsel süreç içerisinde merkezi yerini korusa da, bu konularla ilgili zamanın ruhuna ve şarlarına uygun farklı perspektifler gelişmiştir. Bu perspektifler felsefi düşüncenin dönüm noktalarında belirleyici olmuştur.
Bu kitapta metafizik sonrası düşüncenin soy kütüğü ve metafiziğin evrimi, metafizik sonrası düşünceyi hazırlayan süreçler, metafizik sonrası düşünce ve din felsefesinin hangi kavşaklarda buluştuğu ve ayrıştığına dair tartışmalar ortaya konmaktadır.
Felsefi düşünce eksen çağından günümüze kadar çeşitli evrelerden geçerek zamanın ruhunu yakalamaya çalışan önemli bir entelektüel çaba olarak görülmektedir. Felsefe tarihinin her döneminde belli bir düşünce ya da akım kendi rengini felsefeye vermiştir. Felsefenin metafizik, epistemoloji, aksiyoloji gibi ana konuları tarihsel süreç içerisinde merkezi yerini korusa da, bu konularla ilgili zamanın ruhuna ve şarlarına uygun farklı perspektifler gelişmiştir. Bu perspektifler felsefi düşüncenin dönüm noktalarında belirleyici olmuştur.
Bu kitapta metafizik sonrası düşüncenin soy kütüğü ve metafiziğin evrimi, metafizik sonrası düşünceyi hazırlayan süreçler, metafizik sonrası düşünce ve din felsefesinin hangi kavşaklarda buluştuğu ve ayrıştığına dair tartışmalar ortaya konmaktadır.