Metris Rüyaları

Stok Kodu:
9786057932365
Boyut:
13.50x19.50
Sayfa Sayısı:
193
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2018-10
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
58,00
9786057932365
498318
Metris Rüyaları
Metris Rüyaları
58.00

Gözlerini kapatmaya çalıştığın anlarda büyük bir ışık huzmesi vurur ya hani yüzüne...
Kapatmak istercesine sıkarsın gözlerini, ama bir yandan da geniş bir dürtü kaplar içini...
Savaşmak, mücadele etmek ve en önemlisi korkmadığını, kaçmayacağını ispat etmeye çalışırsın. Bütün karanlıkların nüfuzlu hallerinin çığlıkları sönmeye başlar.
Kapının önünde erkeksi bir bet ses...
Sanki bütün karanlık perdeleri yırtıp, birazdan içeri girecek farikayı alameti haber verircesine, bütün cemi cümle varlığı en tatlı uykusundan uyandırır.
Kızıl, turuncu bir gülümsemeyle sıkışır ilk başta.
Nazlı nazlı gerdanını gösterir dağların ardından.
Bütün çöllere kuraklığını hatırlatacakmışçasına yükselir.
Yükselir, öyle yükselir ki...
Kendini atacak karanlıktan bir yer ararsın ağustosun ortasında.
İşte o an, yavaş yavaş kurbanlarına kendini esir eder...
Ve tekrar bürür yücesi gökleri rengarenk haletlere.
Geldiği yerden usulca eteklerini toplar, ve şuh bir göz süzüşle vedalaşır bıraktığı nazenin buseyle...
Bu şemsin hali hazırdaki bir günlük hikayesidir...
Şems, yani ben...
Bu yüzden benzeriz birbirimize...
Doğunun kızgın kumları, batının rengarenk cümbüşü bizimledir....

Gözlerini kapatmaya çalıştığın anlarda büyük bir ışık huzmesi vurur ya hani yüzüne...
Kapatmak istercesine sıkarsın gözlerini, ama bir yandan da geniş bir dürtü kaplar içini...
Savaşmak, mücadele etmek ve en önemlisi korkmadığını, kaçmayacağını ispat etmeye çalışırsın. Bütün karanlıkların nüfuzlu hallerinin çığlıkları sönmeye başlar.
Kapının önünde erkeksi bir bet ses...
Sanki bütün karanlık perdeleri yırtıp, birazdan içeri girecek farikayı alameti haber verircesine, bütün cemi cümle varlığı en tatlı uykusundan uyandırır.
Kızıl, turuncu bir gülümsemeyle sıkışır ilk başta.
Nazlı nazlı gerdanını gösterir dağların ardından.
Bütün çöllere kuraklığını hatırlatacakmışçasına yükselir.
Yükselir, öyle yükselir ki...
Kendini atacak karanlıktan bir yer ararsın ağustosun ortasında.
İşte o an, yavaş yavaş kurbanlarına kendini esir eder...
Ve tekrar bürür yücesi gökleri rengarenk haletlere.
Geldiği yerden usulca eteklerini toplar, ve şuh bir göz süzüşle vedalaşır bıraktığı nazenin buseyle...
Bu şemsin hali hazırdaki bir günlük hikayesidir...
Şems, yani ben...
Bu yüzden benzeriz birbirimize...
Doğunun kızgın kumları, batının rengarenk cümbüşü bizimledir....

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat