Cengis Asiltürk'ten, Metropolis Hikâyeleri...
En başta Suret adlı romana verilen Orontes Roman Ödülü olmak üzere, uluslararası alanda birçok edebiyat ve sinema ödülüne layık bulunan Cengis Asiltürk; bu kez durum hikâyeleriyle okuyucularla buluşuyor. Hikâye Anlatıcısı adıyla da tanınan roman yazarı ve yönetmen Asiltürk Metropolis Hikâyeleri'ni 2012 yazında ve 08.00 ile 22.00 saatleri arasında, Yenikapı–Hacıosman hattında metrodan çıkmadan yaptığı tren yolculukları sırasında yazdı. Alternatif Yayınları bu kitapta yazarın yakın dönemine ait hikâyelerine de yer verdi. Hikâye Anlatıcısı eserlerinde bir başka hikâyecinin (Sait Faik Abasıyanık) izini sürerken, bazen bir yerde onu aniden gösterip yola devam ediyor, bazen Sait Faik Abasıyanık'ı hikâyenin başkahramanı olarak karşımıza çıkartıyor.
Bu hikâyelerde, kendinizi bir an bir dağ başında, sonraki hikâyede Bernina Expresi'nde Chur, Poschiavo, Tirano, Engadin Alplerini ve Rhaetian demiryolu boyunca harikulade kır manzaralarını izlerken, bir başka hikâyede metropol karmaşasında buluyorsunuz.
Sade bir üslupla kurulmuş ve sade bir dille anlatılan duygu dolu bu hikâyelerde samimi insan ilişkileri, güven dolu arkadaşlıklar, sihirli ışık parıltısından geçirilen derin aşklar, serüven dolu yolculuklar, metropollerin koşuşturmasında yitip giden an'lar, saf hayata dair işaretler; bir kelebek, bir kedi, bir köpek, bir karınca, bir kır çiçeği imgesi; bazen şu tutunamamış insanların serüvenleri şiirsellik dolu bir anlatımla, yönetmen gözüyle görselleştiriliyor.
Cengis Asiltürk'ten, Metropolis Hikâyeleri...
En başta Suret adlı romana verilen Orontes Roman Ödülü olmak üzere, uluslararası alanda birçok edebiyat ve sinema ödülüne layık bulunan Cengis Asiltürk; bu kez durum hikâyeleriyle okuyucularla buluşuyor. Hikâye Anlatıcısı adıyla da tanınan roman yazarı ve yönetmen Asiltürk Metropolis Hikâyeleri'ni 2012 yazında ve 08.00 ile 22.00 saatleri arasında, Yenikapı–Hacıosman hattında metrodan çıkmadan yaptığı tren yolculukları sırasında yazdı. Alternatif Yayınları bu kitapta yazarın yakın dönemine ait hikâyelerine de yer verdi. Hikâye Anlatıcısı eserlerinde bir başka hikâyecinin (Sait Faik Abasıyanık) izini sürerken, bazen bir yerde onu aniden gösterip yola devam ediyor, bazen Sait Faik Abasıyanık'ı hikâyenin başkahramanı olarak karşımıza çıkartıyor.
Bu hikâyelerde, kendinizi bir an bir dağ başında, sonraki hikâyede Bernina Expresi'nde Chur, Poschiavo, Tirano, Engadin Alplerini ve Rhaetian demiryolu boyunca harikulade kır manzaralarını izlerken, bir başka hikâyede metropol karmaşasında buluyorsunuz.
Sade bir üslupla kurulmuş ve sade bir dille anlatılan duygu dolu bu hikâyelerde samimi insan ilişkileri, güven dolu arkadaşlıklar, sihirli ışık parıltısından geçirilen derin aşklar, serüven dolu yolculuklar, metropollerin koşuşturmasında yitip giden an'lar, saf hayata dair işaretler; bir kelebek, bir kedi, bir köpek, bir karınca, bir kır çiçeği imgesi; bazen şu tutunamamış insanların serüvenleri şiirsellik dolu bir anlatımla, yönetmen gözüyle görselleştiriliyor.