"Vakit gece yarısı... Ortada ses seda yok... Uzaktan bir iki köpek havlaması duyuluyor o kadar. Rıfkı amcanın yüreği kıpır kıpır... Akşam üzeri haç işlemini birlikte yaptırdığı müstakbel hacı arkadaşlarıyla vedalaşmış, evine gidiyor. Birkaç gün sonra Allah nasip ederse mukaddes topraklara doğru yola çıkacaklar... Bu duyguyu ailesi ve çocuklarıyla paylaşmak için aceleci...
- Kimin kimsen yok mu kızım?
- Yok amca. Kocam öleli iyice naçar kaldım.
- Evine misafir olabilir miyim?
- Buyur gel ama...
Cümlenin sonundaki "ama"nın ne anlama geldiğini .ok iyi biliyor Rıfkı Amca. "Ne oturtacak misafir odam, ne ikram edecek bir kahvem" denilmek isteniyor. Ne fark eder ki, Rıfkı amca ne misafir köşesine kurulmak ne de kahve içmek istiyor. Onun tek derdi bu kimsesiz ailenin halini öğrenmek. Öğreniyor tabi. Yüreği kıyım kıyım kıyılarak öğreniyor. Kapıdan içeri girer girmez dayanamayıp soruyor:
- Kızım bu pis koku ne Allasen.
Susuyor genç kadın. Dudakları titiyor. Gözlerinden aşağıo inen yaşları fazla saklayamıyor. Başını kaldırıp şöyle bir bakıyor, gece yarısı belki de Allah tarafından gönderilen nur yüzlü ihtiyara.
- Söyle yavrum çekinme söyle.
Ardından hıçkırıklarını koyuveriyor anne. Başını Rıfkı amcanın omzuna koyup babasına sarılır gibi çaresizliğini anlatıyor:
- Çocuklarım aç amca. Kimse yok. Ne yapaydım? Kime gideydim...
Rıfkı amca taş mı sanki? Kim dayanır o hale? Koskoca adam, çocukluğundan beri ilk kez hıçkırarak ağlıyor, hem de çocuklar gibi:
- Allah'ım affet... Allah'ım affet!..
Çocuklar melül mahzun annesiyle birlikte ağlayan ak saçlı adamın yüzünden aşağı süzülen yaşlara bakadursunlar, Rıfkı amca ani bir kararla anneyi omzundan tutuyor:"
Kim bu Rıfkı amca?
Çocukları aç olan gelin kim?
Rıfkı amcayı hıçkırarak ağlatan dram ne?
Ve...
Bu üstün ahlakı, asırlar öncesinden Diyar - ı Rum'a taşıyan Mevlana'nın yedi sırrı ne?
Hazreti Mevlana, ney ve dümbelek çaldı mı?
Raks etti mi?
Yoksa bunları sonra gelenler mi uydurdu?
Bu kitapta, bu büyük mutasavvıfın hayatını ve insanlığa güneş gibi doğan nasihatlerini, birbirinden ibretli yaşanmış hikayelerle birlikte okuyacak.. Okumaya doyamayacaksınız.
"Vakit gece yarısı... Ortada ses seda yok... Uzaktan bir iki köpek havlaması duyuluyor o kadar. Rıfkı amcanın yüreği kıpır kıpır... Akşam üzeri haç işlemini birlikte yaptırdığı müstakbel hacı arkadaşlarıyla vedalaşmış, evine gidiyor. Birkaç gün sonra Allah nasip ederse mukaddes topraklara doğru yola çıkacaklar... Bu duyguyu ailesi ve çocuklarıyla paylaşmak için aceleci...
- Kimin kimsen yok mu kızım?
- Yok amca. Kocam öleli iyice naçar kaldım.
- Evine misafir olabilir miyim?
- Buyur gel ama...
Cümlenin sonundaki "ama"nın ne anlama geldiğini .ok iyi biliyor Rıfkı Amca. "Ne oturtacak misafir odam, ne ikram edecek bir kahvem" denilmek isteniyor. Ne fark eder ki, Rıfkı amca ne misafir köşesine kurulmak ne de kahve içmek istiyor. Onun tek derdi bu kimsesiz ailenin halini öğrenmek. Öğreniyor tabi. Yüreği kıyım kıyım kıyılarak öğreniyor. Kapıdan içeri girer girmez dayanamayıp soruyor:
- Kızım bu pis koku ne Allasen.
Susuyor genç kadın. Dudakları titiyor. Gözlerinden aşağıo inen yaşları fazla saklayamıyor. Başını kaldırıp şöyle bir bakıyor, gece yarısı belki de Allah tarafından gönderilen nur yüzlü ihtiyara.
- Söyle yavrum çekinme söyle.
Ardından hıçkırıklarını koyuveriyor anne. Başını Rıfkı amcanın omzuna koyup babasına sarılır gibi çaresizliğini anlatıyor:
- Çocuklarım aç amca. Kimse yok. Ne yapaydım? Kime gideydim...
Rıfkı amca taş mı sanki? Kim dayanır o hale? Koskoca adam, çocukluğundan beri ilk kez hıçkırarak ağlıyor, hem de çocuklar gibi:
- Allah'ım affet... Allah'ım affet!..
Çocuklar melül mahzun annesiyle birlikte ağlayan ak saçlı adamın yüzünden aşağı süzülen yaşlara bakadursunlar, Rıfkı amca ani bir kararla anneyi omzundan tutuyor:"
Kim bu Rıfkı amca?
Çocukları aç olan gelin kim?
Rıfkı amcayı hıçkırarak ağlatan dram ne?
Ve...
Bu üstün ahlakı, asırlar öncesinden Diyar - ı Rum'a taşıyan Mevlana'nın yedi sırrı ne?
Hazreti Mevlana, ney ve dümbelek çaldı mı?
Raks etti mi?
Yoksa bunları sonra gelenler mi uydurdu?
Bu kitapta, bu büyük mutasavvıfın hayatını ve insanlığa güneş gibi doğan nasihatlerini, birbirinden ibretli yaşanmış hikayelerle birlikte okuyacak.. Okumaya doyamayacaksınız.