Michel Foucault ve Sosyolojisi

Stok Kodu:
9789756947203
Boyut:
13.50x19.50
Sayfa Sayısı:
187
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
1999
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
%5 indirimli
10,00
9,50
9789756947203
514074
Michel Foucault ve Sosyolojisi
Michel Foucault ve Sosyolojisi
9.50

Günümüz Türkiyesi'nin güç ilişkileri Foucaultcu pratiklerin kuramlarından çok uzak yerlere taşımamaktadır bizleri; çünkü biyo-politika her anlamıyla toplumları denetim altına almaktadır: Hem hakim konumda duranlar ve medya tarafından alaşağı edilmeyi bekleyenler hem de izleyici konumundaki pasifleştirilmiş ve günün birinde magazinleşmeyi hayal eden "uysal bedenler". (...) Siyasi ve iktisadi çıkar grupları arasındaki bu ilişkileri ve medya savaşlarını yoksa başka türlü çözümleyebilir miyiz? Biyo-politika, bu alanda, kendisini olanca hızıyla belirginleştirmektedir. Orhan Tekelioğlu'nun Foucault'nun sosyolojisini irdelerken ileri sürdüğü tez, öznenin değil ben'ijı (kendinin) teknolojisinin modernleşmekten çıkan toplumlardaki sorunsalıyla ilgili gibi görünmektedir. Kendi kendine duyulan endişe, kişiyi birey gibi modern kapatıcı pratiklere esir etmeksizin özne gibi bütüncül ve kurgusal hayallere maruz bırakmaksızın işleyen bir tecrübedir. Bu da bir tekillik pratiğidir özne değil, olay olmaktan geçer. Bu, başka bir deyişle oluş çizgisidir.

Günümüz Türkiyesi'nin güç ilişkileri Foucaultcu pratiklerin kuramlarından çok uzak yerlere taşımamaktadır bizleri; çünkü biyo-politika her anlamıyla toplumları denetim altına almaktadır: Hem hakim konumda duranlar ve medya tarafından alaşağı edilmeyi bekleyenler hem de izleyici konumundaki pasifleştirilmiş ve günün birinde magazinleşmeyi hayal eden "uysal bedenler". (...) Siyasi ve iktisadi çıkar grupları arasındaki bu ilişkileri ve medya savaşlarını yoksa başka türlü çözümleyebilir miyiz? Biyo-politika, bu alanda, kendisini olanca hızıyla belirginleştirmektedir. Orhan Tekelioğlu'nun Foucault'nun sosyolojisini irdelerken ileri sürdüğü tez, öznenin değil ben'ijı (kendinin) teknolojisinin modernleşmekten çıkan toplumlardaki sorunsalıyla ilgili gibi görünmektedir. Kendi kendine duyulan endişe, kişiyi birey gibi modern kapatıcı pratiklere esir etmeksizin özne gibi bütüncül ve kurgusal hayallere maruz bırakmaksızın işleyen bir tecrübedir. Bu da bir tekillik pratiğidir özne değil, olay olmaktan geçer. Bu, başka bir deyişle oluş çizgisidir.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat