Bu çalışmada Türk Kadını dergisinin (1966-1974) sayıları üç araştırma sorusu açısından incelenmiştir. Bunlar: (1) Türk Kadını dergisinde Türk kadınları nasıl temsil edilmektedir? (2) Türk kadınlarının söz konusu temsili dergide bir devlet feminizmi söyleminin varlığını önermekte midir? (3) Önermekteyse bu ne tür bir devlet feminizmidir? Bu çalışmanın sonucunda dergide Türk kadınlarının hem Anadolulu kız kardeşlerine karşı görevleri olan, hem de Türkiye Cumhuriyeti'nin korunması için Soğuk Savaş ev cephesi görevleri olan Anne Vatandaşlar olarak kavramlaştırıldığı görülmüştür. Bu nedenle dergi, milliyetçi bir devlet feminizmi söylemini örneklemektedir. Böyle bir söylem, kadınların haklarının ya da en önemli çıkarlarının devlet politikaları tarafından savunulmasını, kadınların ulusa ve devlete karşı belli yurttaş görevlerini yerine getirmesiyle koşullar. Söz konusu milliyetçi devlet feminizmi Türk kadınını aktif ve güçlü bir özne, hakları ve görevleri olan bir aktör olarak resmetmektedir. Bu araştırma, Türk Kadını dergisinin söylemini çalışarak genelde Batılı olmayan devlet feminizmi literatürüne, özelde de Türkiye'deki devlet feminizmi literatürüne katkıda bulunmaktadır. Türkiye'deki devlet feminizmi konusunda şimdiye kadar yayınlanmış, odağı Cumhuriyetin ilk yıllarında kadınların yasal statüsünü göreli ilerleten Kemalist reformlar olan literatürden farklı olarak bu çalışma, Soğuk Savaş dönemi gibi diğer dönemlerin de devlet feminizmi bakış açısıyla çalışılabileceğini ve çalışılması gerektiğini göstermektedir.
Bu çalışmada Türk Kadını dergisinin (1966-1974) sayıları üç araştırma sorusu açısından incelenmiştir. Bunlar: (1) Türk Kadını dergisinde Türk kadınları nasıl temsil edilmektedir? (2) Türk kadınlarının söz konusu temsili dergide bir devlet feminizmi söyleminin varlığını önermekte midir? (3) Önermekteyse bu ne tür bir devlet feminizmidir? Bu çalışmanın sonucunda dergide Türk kadınlarının hem Anadolulu kız kardeşlerine karşı görevleri olan, hem de Türkiye Cumhuriyeti'nin korunması için Soğuk Savaş ev cephesi görevleri olan Anne Vatandaşlar olarak kavramlaştırıldığı görülmüştür. Bu nedenle dergi, milliyetçi bir devlet feminizmi söylemini örneklemektedir. Böyle bir söylem, kadınların haklarının ya da en önemli çıkarlarının devlet politikaları tarafından savunulmasını, kadınların ulusa ve devlete karşı belli yurttaş görevlerini yerine getirmesiyle koşullar. Söz konusu milliyetçi devlet feminizmi Türk kadınını aktif ve güçlü bir özne, hakları ve görevleri olan bir aktör olarak resmetmektedir. Bu araştırma, Türk Kadını dergisinin söylemini çalışarak genelde Batılı olmayan devlet feminizmi literatürüne, özelde de Türkiye'deki devlet feminizmi literatürüne katkıda bulunmaktadır. Türkiye'deki devlet feminizmi konusunda şimdiye kadar yayınlanmış, odağı Cumhuriyetin ilk yıllarında kadınların yasal statüsünü göreli ilerleten Kemalist reformlar olan literatürden farklı olarak bu çalışma, Soğuk Savaş dönemi gibi diğer dönemlerin de devlet feminizmi bakış açısıyla çalışılabileceğini ve çalışılması gerektiğini göstermektedir.