Çoğunlukla kadın temalı öyküler yazan Billur Şentürk'ün öykülerinde, kendi deyimiyle, çiziklerin sızılarına alışmaya çalışan insanlar var. Çocuk, genç, anne, büyükanne, hayatın içinde garip şeyler yaşayan kadınlar. Yaşadıklarını garip bulan, dünya içerisinde kendilerine bir yer açmaya çalışan kadınlar. Kimi zaman öyküler yazmaya, resim yapmaya soyunmuşlar, kimi zaman çocukluğun meraklı gözleriyle etrafa bakıyorlar.
Billur Şentürk düşünce ağırlıklı öyküler yazıyor. Bu öykülerde kadınlar uzak yakın bütün halleriyle geziniyor ve var olma mücadelesi veriyorlar. Evler içerisinde, bahçelerde, dışarıda, bir evden diğerine giderken mesela.
Dediği gibi;
“Duraladı. Deli deli kuşlar, rüzgara durup kanatlanmış kadınlar belirip kayboluyordu gözünde.” Eğer başınızı kaldırıp yukarı bakarsanız etrafınızdaki rüzgara durup kanatlanmış kadınları siz de göreceksiniz.
Çoğunlukla kadın temalı öyküler yazan Billur Şentürk'ün öykülerinde, kendi deyimiyle, çiziklerin sızılarına alışmaya çalışan insanlar var. Çocuk, genç, anne, büyükanne, hayatın içinde garip şeyler yaşayan kadınlar. Yaşadıklarını garip bulan, dünya içerisinde kendilerine bir yer açmaya çalışan kadınlar. Kimi zaman öyküler yazmaya, resim yapmaya soyunmuşlar, kimi zaman çocukluğun meraklı gözleriyle etrafa bakıyorlar.
Billur Şentürk düşünce ağırlıklı öyküler yazıyor. Bu öykülerde kadınlar uzak yakın bütün halleriyle geziniyor ve var olma mücadelesi veriyorlar. Evler içerisinde, bahçelerde, dışarıda, bir evden diğerine giderken mesela.
Dediği gibi;
“Duraladı. Deli deli kuşlar, rüzgara durup kanatlanmış kadınlar belirip kayboluyordu gözünde.” Eğer başınızı kaldırıp yukarı bakarsanız etrafınızdaki rüzgara durup kanatlanmış kadınları siz de göreceksiniz.