Afaf Lutfi al- Sayyid Marsot, 639'daki Arap fethinden başlayarak Mısır tarihini kısaca aktarıyor. Yazar, kitabının ana temasının Mısır halkının yönetenlerine yabancılaşması olduğuna dikkat çekiyor. Kitabının "Önsöz"ünde ise Mısırlıların mücadeleleri konusunda şunları söylüyor: "639'daki Arap fethinden, 1882'de başlayıp 1952'ye dek süren İngiliz işgaline ve her türden yabancı işgale uğrayan Mısırlılar, 1952'den önce gerçek bir ulusal yönetimin gerçekleşmemesi kaydıyla, çağlar boyunca yabancı yöneticilerle veya yabancıların egemenliğindeki yöneticilerle başa çıkmak zorunda kaldılar. Gene de yabancı hâkimiyeti yıllarının başından sonuna değin mısırlılar; bir imparatorluğun merkezi olduğu veya sadece bir vilayet olarak bir imparatorluk içinde eridiği zaman bile, bir coğrafi bütün olarak ayrı, sabit doğal sınırlara sahip, Mısır adı verilen sınırları değişmez bir ülkenin varlığını kabul ettiler. Böylelikle Mısırlı, yabancı hükümdarlarla başa çıkarken aynı zamanda Mısır olarak tanımladığı ve öyle tanıdığı sabit bir toprak parçasına bağlı kaldı. Milliyetçilik çağının insanları, ulusal bağlılıkların bilincine daha henüz varmadan önce Mısırlılar, Mısır diye bir ülkede yaşadıklarının bilincindeydiler."
Afaf Lutfi al- Sayyid Marsot, 639'daki Arap fethinden başlayarak Mısır tarihini kısaca aktarıyor. Yazar, kitabının ana temasının Mısır halkının yönetenlerine yabancılaşması olduğuna dikkat çekiyor. Kitabının "Önsöz"ünde ise Mısırlıların mücadeleleri konusunda şunları söylüyor: "639'daki Arap fethinden, 1882'de başlayıp 1952'ye dek süren İngiliz işgaline ve her türden yabancı işgale uğrayan Mısırlılar, 1952'den önce gerçek bir ulusal yönetimin gerçekleşmemesi kaydıyla, çağlar boyunca yabancı yöneticilerle veya yabancıların egemenliğindeki yöneticilerle başa çıkmak zorunda kaldılar. Gene de yabancı hâkimiyeti yıllarının başından sonuna değin mısırlılar; bir imparatorluğun merkezi olduğu veya sadece bir vilayet olarak bir imparatorluk içinde eridiği zaman bile, bir coğrafi bütün olarak ayrı, sabit doğal sınırlara sahip, Mısır adı verilen sınırları değişmez bir ülkenin varlığını kabul ettiler. Böylelikle Mısırlı, yabancı hükümdarlarla başa çıkarken aynı zamanda Mısır olarak tanımladığı ve öyle tanıdığı sabit bir toprak parçasına bağlı kaldı. Milliyetçilik çağının insanları, ulusal bağlılıkların bilincine daha henüz varmadan önce Mısırlılar, Mısır diye bir ülkede yaşadıklarının bilincindeydiler."