Mısır'ın Sömürgeleştirilmesi, son yıllarda sosyal bilimler alanında en çok ilgi gören kitaplardan biri. Bunda, Timothy Mitchell'ın, Avrupa'nın 19. yüzyıl Mısır'ı üzerindeki kolonyal nüfuzunu yeniden okurken, Michel Foucault, Jacques Derrida ve Martin Heidegger'in kuramlarını yetkin bir şekilde kullanması önemli bir rol oynuyor. Mitchell, Mısır'ın sömürgeleştirilmesi üzerinden modern iktidar ve bilgi biçimlerinin kullandıkları yöntemleri ve dayandıkları metafiziği inceliyor.
Sıradan Mısırlıların hayatını düzenlemeye ve okunur kılmaya çalışan, tarımsal üretimin kontrolü, askeri reform, zorunlu eğitim, hijyen ve kamu sağlığına yönelik uygulamalar, model köyler ve şehir planlama çalışmaları, Foucault'nun bize gösterdiği disiplinci iktidar kavrayışına dayanıyor.
Artık aralıklı olarak baskı uygulayan değil, sürekli eğiten ve denetleyen bir iktidar söz konusu. Mitchell, hem bu modern siyasi iktidar biçimlerinin nasıl işlediğini hem de bu iktidar biçimleri ile dünyayı anlamanın modern biçimleri arasındaki ilişkiyi ortaya koyuyor. Maddi-kavramsal, zihin-beden ve gerçeklik-temsil gibi ikili karşıtlıklara dayalı bu modern anlama biçimi, disiplinci iktidar ile beraber Mısır'da eksik olduğu düşünülen düzeni kurmayı amaçlıyor.
Mısır'ın Sömürgeleştirilmesi, halen geçerliliğini koruyan ve gerçek ile temsili arasında sorunsuz bir ayrım olduğu varsayımına dayanan “sergi-olarak-dünya” kavrayışını ve sömürgecilerinkine benzer disiplin ve düzen yöntemleri uygulayan Kemalizm'i anlamaya yardımcı olacak zengin bir çerçeve sunuyor.
Mısır'ın Sömürgeleştirilmesi, son yıllarda sosyal bilimler alanında en çok ilgi gören kitaplardan biri. Bunda, Timothy Mitchell'ın, Avrupa'nın 19. yüzyıl Mısır'ı üzerindeki kolonyal nüfuzunu yeniden okurken, Michel Foucault, Jacques Derrida ve Martin Heidegger'in kuramlarını yetkin bir şekilde kullanması önemli bir rol oynuyor. Mitchell, Mısır'ın sömürgeleştirilmesi üzerinden modern iktidar ve bilgi biçimlerinin kullandıkları yöntemleri ve dayandıkları metafiziği inceliyor.
Sıradan Mısırlıların hayatını düzenlemeye ve okunur kılmaya çalışan, tarımsal üretimin kontrolü, askeri reform, zorunlu eğitim, hijyen ve kamu sağlığına yönelik uygulamalar, model köyler ve şehir planlama çalışmaları, Foucault'nun bize gösterdiği disiplinci iktidar kavrayışına dayanıyor.
Artık aralıklı olarak baskı uygulayan değil, sürekli eğiten ve denetleyen bir iktidar söz konusu. Mitchell, hem bu modern siyasi iktidar biçimlerinin nasıl işlediğini hem de bu iktidar biçimleri ile dünyayı anlamanın modern biçimleri arasındaki ilişkiyi ortaya koyuyor. Maddi-kavramsal, zihin-beden ve gerçeklik-temsil gibi ikili karşıtlıklara dayalı bu modern anlama biçimi, disiplinci iktidar ile beraber Mısır'da eksik olduğu düşünülen düzeni kurmayı amaçlıyor.
Mısır'ın Sömürgeleştirilmesi, halen geçerliliğini koruyan ve gerçek ile temsili arasında sorunsuz bir ayrım olduğu varsayımına dayanan “sergi-olarak-dünya” kavrayışını ve sömürgecilerinkine benzer disiplin ve düzen yöntemleri uygulayan Kemalizm'i anlamaya yardımcı olacak zengin bir çerçeve sunuyor.