Mistisizm kaynağını, dünyanın değişik kültürleri, dönemleri ve ülkelerinde anlatıldığı biçimiyle aynı veya benzer bir deneyim olarak mistik deneyimde bulur. Mistik deneyim dışa dönük yönüyle Tanrı ile dünyayı bir bütün olarak tecrübe ederken; varlığı her şeyde akmakta olan bir ve aynı yaşam ırmağının içten parlaması olarak görür. İçe dönük yönüyle de mistik deneyim kendi içinde evrensel ben veya Tanrı ile birleşen ya da bir olan salt beni tecrübe eder. Bu deneyim, sınırsız varlığın içinde eriyip yok olma ya da sufilerin " fena " dediği deneyimdir.
Felsefenin uzun tarihsel gelişiminde felsefe bağlamında serdedilen düşüncelerin bir çoğunun daha ilk elden akla dayandığının düşünülmesinden dolayı, mistik kökleri veya mistisizmle olan ilişkisi hep unutulmuştur.
Dolayısıyla bu alanda yapılacak bir çalışmanın " geçmişin yol göstericiliği olmadan tek başına bir yön çizmek zorunda olduğu " bir gerçektir. Bu yönüyle bu kitap mistisizm ve felsefe arasındaki ilişkiyi ve bu ilişkinin niteliğini, mistik deneyimin duyu deneyimi karşısındaki konumunu ortaya koyma noktasında oldukça farklı ve dikkat çekici çözümlemeler sunuyor.
Mistisizm kaynağını, dünyanın değişik kültürleri, dönemleri ve ülkelerinde anlatıldığı biçimiyle aynı veya benzer bir deneyim olarak mistik deneyimde bulur. Mistik deneyim dışa dönük yönüyle Tanrı ile dünyayı bir bütün olarak tecrübe ederken; varlığı her şeyde akmakta olan bir ve aynı yaşam ırmağının içten parlaması olarak görür. İçe dönük yönüyle de mistik deneyim kendi içinde evrensel ben veya Tanrı ile birleşen ya da bir olan salt beni tecrübe eder. Bu deneyim, sınırsız varlığın içinde eriyip yok olma ya da sufilerin " fena " dediği deneyimdir.
Felsefenin uzun tarihsel gelişiminde felsefe bağlamında serdedilen düşüncelerin bir çoğunun daha ilk elden akla dayandığının düşünülmesinden dolayı, mistik kökleri veya mistisizmle olan ilişkisi hep unutulmuştur.
Dolayısıyla bu alanda yapılacak bir çalışmanın " geçmişin yol göstericiliği olmadan tek başına bir yön çizmek zorunda olduğu " bir gerçektir. Bu yönüyle bu kitap mistisizm ve felsefe arasındaki ilişkiyi ve bu ilişkinin niteliğini, mistik deneyimin duyu deneyimi karşısındaki konumunu ortaya koyma noktasında oldukça farklı ve dikkat çekici çözümlemeler sunuyor.