Mitler insanoğlunun uzak geçmişine, yazılı kültür öncesine ait, nesilden nesile sözlü olarak aktarılan hikâyeler olarak tanımlanır.
Her ne kadar mitler yazı öncesi toplumların sözlü anlatımları ise de, çağlar boyunca sanat ve edebiyat alanlarında, görsel ve yazılı ürünler aracılığı ile farklı yorumlarla yaşamın içinde temsil edilmişlerdir. Doğal olarak kültürün fizik mekândaki bir yansıması olarak kabul ettiğimiz mimarlık disiplini de, toplumsal pratikleri ya da inançları sürekli kılmak adına mitlerden etkilenmiştir.
Bu kitap, ister kökeni unutulmuş uzak geçmişe kadar uzansın, ister sonradan yaratılmış olsun, mitlerin, mimari geleneklerin ve mekân yaratma pratiklerinin oluşumuna etkisini bir nebze olsun ele almaya çalışmaktadır.
Mitler insanoğlunun uzak geçmişine, yazılı kültür öncesine ait, nesilden nesile sözlü olarak aktarılan hikâyeler olarak tanımlanır.
Her ne kadar mitler yazı öncesi toplumların sözlü anlatımları ise de, çağlar boyunca sanat ve edebiyat alanlarında, görsel ve yazılı ürünler aracılığı ile farklı yorumlarla yaşamın içinde temsil edilmişlerdir. Doğal olarak kültürün fizik mekândaki bir yansıması olarak kabul ettiğimiz mimarlık disiplini de, toplumsal pratikleri ya da inançları sürekli kılmak adına mitlerden etkilenmiştir.
Bu kitap, ister kökeni unutulmuş uzak geçmişe kadar uzansın, ister sonradan yaratılmış olsun, mitlerin, mimari geleneklerin ve mekân yaratma pratiklerinin oluşumuna etkisini bir nebze olsun ele almaya çalışmaktadır.