Modernleşme dönemi İslâm düşüncesi üzerinde, hangi sıfatlarla tanımlanırsa tanımlansın, Cemâleddin Afganî – Muhammed Abduh – Reşid Rıza çizgisinin derin etkileri olmuştur. Özellikle Menâr Dergisi'ndeki yazıları vasıtasıyla, âlim, düşünür, gazeteci ve siyasetçi kimlikleriyle çağdaş İslâm düşüncesinin önde gelen şahsiyetlerinden biri olan Reşid Rıza'nın (1865-1935) fikirleri, İslâm ilimlerinin gerek kaynak ve usûlü, gerekse farklı tartışma noktalarında bu çizgi içindeki en kapsamlı ve etkili tezler olarak Türkiye dahil tüm İslâm dünyasında varlığını sürdürmektedir. Mezkûr şahısların dahil olduğu bu akımın dönüşümü İslâm dünyasının siyasî, ekonomik ve kültürel dönüşümüyle etkileşim halinde gerçekleşmiştir.
Bu kitap, siyasî ve hukukî dönüşümler muvacehesinde klasik İslâm ilim ve metodolojilerinin geçerliliğinin ve toplumsal karşılığının sorgulandığı, klasik birikimin geçmiştekinden farklı algılanmaya başlandığı veya bütünüyle terk edildiği bir dönemde şekillenen İslâm hukuk düşüncesini Reşid Rıza'nın Menâr Dergisi'ndeki yazılarına odaklanarak tahlil etmeyi hedeflemektedir. Günümüz İslâm hukuku söyleminde sıklıkla yer bulan ıslah, ictihad, taklid, mezheb ve maslahat gibi kavramları eksen alarak kapsamlı bir fıkıh anlayışı oluşturan bu düşünceler Reşid Rıza'nın dinî hükümler-dünyevî hükümler ayrımı ışığında ve modern fıkıh düşüncesi kavramsallaş-tırması çerçevesinde incelenmektedir.
Modern İslâm hukuku söyleminin ana damarlarından birisinin kökenlerini ortaya koyma iddiasındaki bu çalışma, modernleşme sürecinde şekillenen İslâm düşüncesini idrâk etmemize mütevazı bir katkı sağlamayı hedeflemektedir.
Modernleşme dönemi İslâm düşüncesi üzerinde, hangi sıfatlarla tanımlanırsa tanımlansın, Cemâleddin Afganî – Muhammed Abduh – Reşid Rıza çizgisinin derin etkileri olmuştur. Özellikle Menâr Dergisi'ndeki yazıları vasıtasıyla, âlim, düşünür, gazeteci ve siyasetçi kimlikleriyle çağdaş İslâm düşüncesinin önde gelen şahsiyetlerinden biri olan Reşid Rıza'nın (1865-1935) fikirleri, İslâm ilimlerinin gerek kaynak ve usûlü, gerekse farklı tartışma noktalarında bu çizgi içindeki en kapsamlı ve etkili tezler olarak Türkiye dahil tüm İslâm dünyasında varlığını sürdürmektedir. Mezkûr şahısların dahil olduğu bu akımın dönüşümü İslâm dünyasının siyasî, ekonomik ve kültürel dönüşümüyle etkileşim halinde gerçekleşmiştir.
Bu kitap, siyasî ve hukukî dönüşümler muvacehesinde klasik İslâm ilim ve metodolojilerinin geçerliliğinin ve toplumsal karşılığının sorgulandığı, klasik birikimin geçmiştekinden farklı algılanmaya başlandığı veya bütünüyle terk edildiği bir dönemde şekillenen İslâm hukuk düşüncesini Reşid Rıza'nın Menâr Dergisi'ndeki yazılarına odaklanarak tahlil etmeyi hedeflemektedir. Günümüz İslâm hukuku söyleminde sıklıkla yer bulan ıslah, ictihad, taklid, mezheb ve maslahat gibi kavramları eksen alarak kapsamlı bir fıkıh anlayışı oluşturan bu düşünceler Reşid Rıza'nın dinî hükümler-dünyevî hükümler ayrımı ışığında ve modern fıkıh düşüncesi kavramsallaş-tırması çerçevesinde incelenmektedir.
Modern İslâm hukuku söyleminin ana damarlarından birisinin kökenlerini ortaya koyma iddiasındaki bu çalışma, modernleşme sürecinde şekillenen İslâm düşüncesini idrâk etmemize mütevazı bir katkı sağlamayı hedeflemektedir.