Ülkemizin önde gelen ilim ve fikir adamlarından Bedri Gencer, çığır-açıcı çalışmalarıyla modernleşmenin özünde hikmetten uzaklaşma süreci olduğunu keşf ettikten sonra modernlikten çıkış ümidiyle hikmetin yeniden keşfine koyuldu ve böylece “modernliğin hikmetinden sual” edenlerin kapısını ilk çaldıkları isim oldu. O, kapitalizm, medeniyet, ideoloji gibi modern hayat ve düşünce tarzının unsurlarının hikmetten kopuş tarzlarını ve böylece insanlığın hikmeti yeniden keşfinin imkân derecesini vukufla ortaya koydu.
Bu yeni eserinde de Gencer, “hadis fıkıh, hikmet/sünnet, medeniyet/kültür, modernleşme/sekülerleşme” gibi anlam kaymasına uğrayan birçok temel kavramı aslî mânâlarını keşf ederek sağlam bir tarife kavuşturduğu gibi, “hikmet/medeniyet ilişkisi” gibi birçok temel meselenin işleniş tarzını ustalıkla gösteriyor; böylece modernliğin bunalımından çıkışın yegane yolu olarak hem bir ilmî paradigmaya, hem bir amelî düstura dönüştürülecek bir “hikmet şuuru” geliştiriyor.
Eser, onun kavramsallaştırma, teorikleştirme, problematikleştirme ve çözümleme yolundaki titiz çalışmalarının sonuçlarını yansıttığı gibi, bu çalışmalarının arkaplanına ışık tutuyor, dahası gelecek çalışmalarının ipuçlarını veriyor. Ömür boyu süren hikmet yolculuğundan süzülen fikirlerini yansıtan bu kitap, “hikmetin bayraktarı” haline gelen Bedri Gencer'in külliyatına girişin en uygun yolu.
Ülkemizin önde gelen ilim ve fikir adamlarından Bedri Gencer, çığır-açıcı çalışmalarıyla modernleşmenin özünde hikmetten uzaklaşma süreci olduğunu keşf ettikten sonra modernlikten çıkış ümidiyle hikmetin yeniden keşfine koyuldu ve böylece “modernliğin hikmetinden sual” edenlerin kapısını ilk çaldıkları isim oldu. O, kapitalizm, medeniyet, ideoloji gibi modern hayat ve düşünce tarzının unsurlarının hikmetten kopuş tarzlarını ve böylece insanlığın hikmeti yeniden keşfinin imkân derecesini vukufla ortaya koydu.
Bu yeni eserinde de Gencer, “hadis fıkıh, hikmet/sünnet, medeniyet/kültür, modernleşme/sekülerleşme” gibi anlam kaymasına uğrayan birçok temel kavramı aslî mânâlarını keşf ederek sağlam bir tarife kavuşturduğu gibi, “hikmet/medeniyet ilişkisi” gibi birçok temel meselenin işleniş tarzını ustalıkla gösteriyor; böylece modernliğin bunalımından çıkışın yegane yolu olarak hem bir ilmî paradigmaya, hem bir amelî düstura dönüştürülecek bir “hikmet şuuru” geliştiriyor.
Eser, onun kavramsallaştırma, teorikleştirme, problematikleştirme ve çözümleme yolundaki titiz çalışmalarının sonuçlarını yansıttığı gibi, bu çalışmalarının arkaplanına ışık tutuyor, dahası gelecek çalışmalarının ipuçlarını veriyor. Ömür boyu süren hikmet yolculuğundan süzülen fikirlerini yansıtan bu kitap, “hikmetin bayraktarı” haline gelen Bedri Gencer'in külliyatına girişin en uygun yolu.