Bu eser Tâhirü'l Mevlevî'nin Molla Câmî'den yaptığı iki tercümeyi bir araya getiriyor. Molla Câmî'nin Farsça olarak kaleme aldığı risâlelerden ilki Besmele Risâlesi olup Tâhirü'l Mevlevî Besmele Manzumesi Tercümesi başlığıyla tercüme etmiş ve İslâm Yolu mecmuasında 1950 tarihli iki nüshasında tefrika edilmiştir.
İkinci risâlemiz Mir'atü'l-Akaid, bir akaidnâme eseri olup Tâhirü'l Mevlevî şöyle tanımlamaktadır. “Her dinin inanılacak ve kalben tasdik edilmek üzere bağlanılacak bir takım meseleleri vardır ki onlara akaid denilir. Bir de yapılacak ve yapılmayacak hareketleri vardır ki onlara da amel tabir olunur. Bunlardan birincileri, ikincilerinden ehemmiyetlidir. O kadar ki amelsiz itikat olabildiği halde itikatsız amel olamaz.”
Bu risalenin tercümesi de yine Tâhirü'l Mevlevî'nin çıkardığı İslâm Yolu mecmuasının 1946 tarihli 17 nüshasında Mir'atü'l-Akaid Tecümesi başlığıyla tefrika edilmiştir.
Molla Câmî'nin manzum olarak kaleme aldığı ve Tâhirü'l Mevlevî tarafından nesre çevrilen bu iki risâle bir kitap bütünlüğüne sahip olarak hazırlanırken her iki risaleyi meydana getiren beyitlerin Farsça asılları da ilave edildi.
Bu eser Tâhirü'l Mevlevî'nin Molla Câmî'den yaptığı iki tercümeyi bir araya getiriyor. Molla Câmî'nin Farsça olarak kaleme aldığı risâlelerden ilki Besmele Risâlesi olup Tâhirü'l Mevlevî Besmele Manzumesi Tercümesi başlığıyla tercüme etmiş ve İslâm Yolu mecmuasında 1950 tarihli iki nüshasında tefrika edilmiştir.
İkinci risâlemiz Mir'atü'l-Akaid, bir akaidnâme eseri olup Tâhirü'l Mevlevî şöyle tanımlamaktadır. “Her dinin inanılacak ve kalben tasdik edilmek üzere bağlanılacak bir takım meseleleri vardır ki onlara akaid denilir. Bir de yapılacak ve yapılmayacak hareketleri vardır ki onlara da amel tabir olunur. Bunlardan birincileri, ikincilerinden ehemmiyetlidir. O kadar ki amelsiz itikat olabildiği halde itikatsız amel olamaz.”
Bu risalenin tercümesi de yine Tâhirü'l Mevlevî'nin çıkardığı İslâm Yolu mecmuasının 1946 tarihli 17 nüshasında Mir'atü'l-Akaid Tecümesi başlığıyla tefrika edilmiştir.
Molla Câmî'nin manzum olarak kaleme aldığı ve Tâhirü'l Mevlevî tarafından nesre çevrilen bu iki risâle bir kitap bütünlüğüne sahip olarak hazırlanırken her iki risaleyi meydana getiren beyitlerin Farsça asılları da ilave edildi.