Berbat, kötü, rezalet, yoğun geçen acil nöbetimin sabahında odamdaki kahve makinesi çalışmayınca yüzümü bile yıkamadan gittiğim kafeteryada aşık olacağım adamla karşılaşacağımı nasıl bilebilirdim.
Böyle başlar, Elize, mortenler ve hidrantlar arasındaki unutulmaz hikaye. Elize Ankara'da özel bir hastanede çalışan genç, güzel bir doktordur. Günün birinde hastaneye Çakra adında yakışıklı ve yetenekli bir doktor daha gelir. Hikayenin devamı kaçınılmazdır. Ancak Çakra'nın tuhaf bir sırrı vardır ve günün birinde bu sır açığa çıktığında, Elize ne düşüneceğini, neye inanacağını şaşırır.
İlknur Tolunay, iyilik ve kötülük, gerçeklik ve gerçek-üstülük üzerine romantik ama post-modern, eğlenceli ama sorgulayıcı bir romanla okurlarını ilk kez selamlıyor.
Berbat, kötü, rezalet, yoğun geçen acil nöbetimin sabahında odamdaki kahve makinesi çalışmayınca yüzümü bile yıkamadan gittiğim kafeteryada aşık olacağım adamla karşılaşacağımı nasıl bilebilirdim.
Böyle başlar, Elize, mortenler ve hidrantlar arasındaki unutulmaz hikaye. Elize Ankara'da özel bir hastanede çalışan genç, güzel bir doktordur. Günün birinde hastaneye Çakra adında yakışıklı ve yetenekli bir doktor daha gelir. Hikayenin devamı kaçınılmazdır. Ancak Çakra'nın tuhaf bir sırrı vardır ve günün birinde bu sır açığa çıktığında, Elize ne düşüneceğini, neye inanacağını şaşırır.
İlknur Tolunay, iyilik ve kötülük, gerçeklik ve gerçek-üstülük üzerine romantik ama post-modern, eğlenceli ama sorgulayıcı bir romanla okurlarını ilk kez selamlıyor.