Bir kimse her ne kadar zühdü, fıkhı, fazileti, sözü ve araştırmaları sebebiyle parmakla gösterilen bir kimse olsa da; Allah'ın Resulüne vahyettiği ruh ile hayat bulmak ve aydınlanmak, Allah'ın bu vahyi kendisiyle kullarından dilediğini hidayet edeceği bir nur kılması bütün bunların ötesindedir. Zira ilim; çokça nakilde bulunmak, sürekli araştırmak ve durmadan konuşmak değildir. ilim bir nurdur ki, onunla görüşlerin sağlıklı olanları hastalık!' olanlarından, hak olanları batıl olanlarından; peygamberlik kandilinin yaydıkları, insanların şahsi görüşlerinden ayırt edilir. Yine onunla, üzerinde Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem)'in şehrinin damgası bulunan para ki Allah cenneti için ondan başkasını bedel olarak kabul etmez, üzerinde Cengiz Han'ın ve onun felsefecilerden, Cehmiyye'den ve Mutezile'den olan adamlarının damgası bulunan paradan ayırt edilir. Şu halde kim insanlar arasında tedavüle sokacağı bazı sikkeler ve paralar ediniyorsa bilsin ki, bütün bunlar geçmeyen sikkeler ve paralardır. Allah (Subhanehu ve Teala) bunlardan hiçbir şeyi cennetinin bedeli olarak kabul etmeyecektir. Aksine bunlar, kendisine en fazla ihtiyaç duyduğu zamanda kendisini basan kimsenin yüzüne firlatılacak ve Allah (Subhanehu ve Teala)'nın kendisine yönetip toz duman ettiği amellerden olacaktır. Bu sikkelerin sahibinin Allah Teala'nın şu buyruğundan büyük bir nasibi vardır:
"De ki: Size, yaptıkları işler bakımından en çok ziyana uğrayanları bildirelim mi? Onlar, iyi işler yaptıklarını sandıktan halde, dünya hayatında alan boşa giden kimselerdir."
Bir kimse her ne kadar zühdü, fıkhı, fazileti, sözü ve araştırmaları sebebiyle parmakla gösterilen bir kimse olsa da; Allah'ın Resulüne vahyettiği ruh ile hayat bulmak ve aydınlanmak, Allah'ın bu vahyi kendisiyle kullarından dilediğini hidayet edeceği bir nur kılması bütün bunların ötesindedir. Zira ilim; çokça nakilde bulunmak, sürekli araştırmak ve durmadan konuşmak değildir. ilim bir nurdur ki, onunla görüşlerin sağlıklı olanları hastalık!' olanlarından, hak olanları batıl olanlarından; peygamberlik kandilinin yaydıkları, insanların şahsi görüşlerinden ayırt edilir. Yine onunla, üzerinde Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem)'in şehrinin damgası bulunan para ki Allah cenneti için ondan başkasını bedel olarak kabul etmez, üzerinde Cengiz Han'ın ve onun felsefecilerden, Cehmiyye'den ve Mutezile'den olan adamlarının damgası bulunan paradan ayırt edilir. Şu halde kim insanlar arasında tedavüle sokacağı bazı sikkeler ve paralar ediniyorsa bilsin ki, bütün bunlar geçmeyen sikkeler ve paralardır. Allah (Subhanehu ve Teala) bunlardan hiçbir şeyi cennetinin bedeli olarak kabul etmeyecektir. Aksine bunlar, kendisine en fazla ihtiyaç duyduğu zamanda kendisini basan kimsenin yüzüne firlatılacak ve Allah (Subhanehu ve Teala)'nın kendisine yönetip toz duman ettiği amellerden olacaktır. Bu sikkelerin sahibinin Allah Teala'nın şu buyruğundan büyük bir nasibi vardır:
"De ki: Size, yaptıkları işler bakımından en çok ziyana uğrayanları bildirelim mi? Onlar, iyi işler yaptıklarını sandıktan halde, dünya hayatında alan boşa giden kimselerdir."