“Mübadele ile Ali Osman'ın ailesi gibi nice aile çeşitli trajediler yaşadı. Evlerinden, yurtlarından, sevdiklerinden, alıştıkları yaşam tarzlarından ayrılmak zorunda bırakıldılar. Yeni geldikleri yerlerde oradan oraya savruldular; en yakınlarından, akrabalarından ayrılmak zorunda kaldılar, çoğu zaman bu yerlere uyum sağlayamadılar, maddi, manevi çok sıkıntılar çektiler.
Tekrar geri dönmek ümidiyle bazıları aylarca denklerini çözmeden, bavullarını açmadan bekledi. Gittikleri ülkenin dilini öğrenmekte güçlük çektiler ve hepsinden de önemlisi yıllar boyunca aidiyet duygularını kaybettiler. Nereye aittiler, bilmiyorlardı.
Peki, neydi bu trajedinin, bu kadar gözyaşının sebebi? Elbette hiç bitmeyen savaşlar ve onların sonucu olan toprak paylaşımları, yeni topraklar ve kaynaklar elde etme hırsı.
Eleni'ler, Ali Osman'lar, Halil'ler, Mehmet Beyler hâlâ bu acıları yaşıyor ve ne yazık ki yaşamaya da devam edecekler. Ne zaman ki devletler ve hükumetler vicdan muhasebesi yaparak, bunun büyük bir insanlık dramı olduğunu algılayacaklar işte o zaman bu göçler ve trajediler son bulacak. Acaba son bulacak mı?
İnsan ümit ettiği müddetçe yaşarmış. Daha mutlu ve barışçıl bir dünya dileğiyle!”
“Mübadele ile Ali Osman'ın ailesi gibi nice aile çeşitli trajediler yaşadı. Evlerinden, yurtlarından, sevdiklerinden, alıştıkları yaşam tarzlarından ayrılmak zorunda bırakıldılar. Yeni geldikleri yerlerde oradan oraya savruldular; en yakınlarından, akrabalarından ayrılmak zorunda kaldılar, çoğu zaman bu yerlere uyum sağlayamadılar, maddi, manevi çok sıkıntılar çektiler.
Tekrar geri dönmek ümidiyle bazıları aylarca denklerini çözmeden, bavullarını açmadan bekledi. Gittikleri ülkenin dilini öğrenmekte güçlük çektiler ve hepsinden de önemlisi yıllar boyunca aidiyet duygularını kaybettiler. Nereye aittiler, bilmiyorlardı.
Peki, neydi bu trajedinin, bu kadar gözyaşının sebebi? Elbette hiç bitmeyen savaşlar ve onların sonucu olan toprak paylaşımları, yeni topraklar ve kaynaklar elde etme hırsı.
Eleni'ler, Ali Osman'lar, Halil'ler, Mehmet Beyler hâlâ bu acıları yaşıyor ve ne yazık ki yaşamaya da devam edecekler. Ne zaman ki devletler ve hükumetler vicdan muhasebesi yaparak, bunun büyük bir insanlık dramı olduğunu algılayacaklar işte o zaman bu göçler ve trajediler son bulacak. Acaba son bulacak mı?
İnsan ümit ettiği müddetçe yaşarmış. Daha mutlu ve barışçıl bir dünya dileğiyle!”